Atık Teknolojileri Sempozyumu ve Sergisi - IWES 2012 öncesinde konunun uzmanı önemli isimler atık sektöründeki yatırım ve gelişim fırsatlarını değerlendireceklerini panelde bir araya geldi. Panele TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Uluırmak katıldı.
TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya, “Çevre duyarlılığının ideolojik bir kılıfa büründürülmesini çevreye verilecek en büyük zarar ve kötülük olarak gördüğümü belirtmek isterim. Ülkemizde ayrıca çevrecilik adı altında her türlü dönüşüme, değişime, ilerlemeye, kalkınmaya karşı bir zihniyetin de türemiş olmasıdır. Maalesef çevre kisvesinin arkasına sığınarak ülke millet vatandaşlarımız için gerekli olan bütün kalkınma projelerinin yatırımlarının karşısına çıkan bir anlayışla karşı karşıya bulunmaktadır. Art niyetle her şeye karşı çıkanlarla samimi çevre endişesiyle eleştirilerini dile getirenler zaman zaman birbirine karışmış durumdadır. Tepkilerin toptancı anlayışa döndüğünü görüyoruz” dedi.
Erol Kaya, “Çevre hassasiyeti ve kalkınma birbirinin düşmanı değildir. Birbirleriyle paralel yürüyecek bir olgudur. Bu dengeyi tesis etmenin güç olduğunun farkındayız. Körü körüne bir kalkınmacı anlayış içinde olmadığımız gibi körü körüne bir çevre fetişizmi içerisinde de değiliz. Biz önce insan diyoruz. İnsanla ve hayatla dost sürdürülebilir kalkınma anlayışıyla hem ülkemizin ilerlemesini hem de çevrenin korunmasına ilişkin dengeleri gözetiyoruz. Geçmiş dönemde yapılanla bizim dönemimizde yapılanları bir karşılaştırmalarında fayda vardır. Hiç uzağa gitmeye gerek yok toplantımızın konusu atık yönetimi ile ilgili yapılanlara baktığımızda aradaki muazzam farkı görmek mümkündür. 1994 yıllarda İstanbul’da çöplerin patladığı, insanların öldüğü, Haliç kıyısında burnumuzu tutmadan yürüyemediğimiz büyükşehirlerin kışın hava kirliliğinden dışarı çıkamadığı bir Türkiye'den bugüne geldik" dedi.
Erol Kaya hava kirliliği ile çalışmalarında önemli bir yer tutuğuna dikkat çekerek, “Türkiye'de doğalgaz hattı ulaşan il sayısı 72’ye, aktif olarak doğalgaz kullanan illerin sayısı ise 63’e çıkması da bunun önemli bir göstergesidir. Ülkemizdeki 81 ilin hava kirliliğini 117 istasyondan alınan anlık verilerle öğrenmek mümkün. Atık su şebekelerinin geliştirilmesi ve alt yapı yatırımlarının artması da önemsenmesi gereken bir husustur. Türkiye'de atık su arıtma tesisi 2010 yılında yüzde 73’e, 2012 yılında ise bu oranın yüzde 90’lara çıkması Çevre Bakanlığı’nın hedefleri arasındadır” diye konuştu.
Erol Kaya ülkemizin ağaçlandırılması konusunda da rekor seviyelere gelindiğini belirterek şöyle devam etti:
“Türkiye'nin turizm alanında yakaladığı başarının en önemli nedeni ise çevre konusunda yakalanan başarıdır. Havayı denizi temiz tutarken yeşili de artırmanın çabası içerisinde olduk. Ağaçlandırma konusunda sayısal bakımdan rekor düzeydeki çalışmanın yapıldığı son 7-8 yıl içerisinde 814 milyon fidanın toprakla buluşturulduğunun altı çizmekte fayda var. 2009 yılında da ise dünyada ilk üçe giren ülke arasında yer aldığımızı da belirtmekte fayda var. Bu çalışmalar sayesinde orman varlığımız 20.2 milyon hektardan, 21,5 milyon hektara ulaştırarak dünyada orman varlığı artan az sayıda ülkeden biri olduk. 2015 yılı hedefimiz ise 22 milyon hektardır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Abdurrahman Uluırmak ise “Türkiye Avrupa Birliği Çevre Fasılları Müzakerelerinde Gelişmeler ve Bu Gelişmelerin Sektöre Olan Etkileri” başlıklı bir sunum yaptı.
Atık Teknolojileri Sempozyumu ve Sergisi - IWES 2012, Türkiye’nin en büyük enerji ve çevre konferanslarını düzenleyen sektörünün lider kuruluşu Sektörel Fuarcılık tarafından, 15 - 16 Kasım 2012 tarihleri arasında WOW Convention Center’da gerçekleştirilecek.