15 Mayıs Dünya İklim Günü nedeniyle küresel ısınmaya dikkat çeken Daikin, bireylerden kurumlara kadar her kesimi bu konuda farkındalık oluşturmaya davet ediyor. Küresel ısınmadaki yarım derecelik artışın bile büyük yıkımlara yol açabileceği görüşünün paylaşıldığı IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) raporuna destek veren Daikin Türkiye, 2019 yılı içinde tüm split ürün gamında düşük küresel ısınma potansiyeline sahip soğutucu akışkan R32’ye geçmeyi hedefliyor.
İklimlendirme sektörünün inovatif şirketi Daikin, çevreye duyarlı kurum değerleriyle de sektörüne öncülük ediyor. 15 Mayıs Dünya İklim Günü nedeniyle çevre ve iklim konularına dikkat çeken Daikin, IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) özel raporunda belirtilen küresel ısınmanın yıkıcı etkilerine karşı bütün dünyanın birlikte hareket etmesi gerektiğini düşünüyor. Daikin Türkiye, çevreye olan duyarlılığının göstergesi olarak 2019 yılı içinde tüm split ürünlerde düşük küresel ısınma potansiyeline sahip soğutucu akışkan R32’ye geçmeyi hedefliyor ve yatırımlarını bu yönde geliştiriyor.
40 ülkeden 91 bilim insanı ve 6 binden fazla bilimsel makaleden yararlanılarak hazırlanılan IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) özel raporu toplumun her alanında hızlı değişiklikler yapılarak küresel ısınmayı 1.5°C’de sınırlandırmayı öngörüyor. Bu rakam küresel ısınmanın yıkıcı etkilerini azaltabilir sınır olarak kabul ediliyor. Endüstri Devrimi sonrası küresel ısınmanın ortalama 1°C artış gösterdiğinin belirtildiği rapor, gerekli tedbirler alınmadığı takdirde dünyanın yıkıcı sonuçlarla karşı karşıya kalacağını da ortaya koyuyor. Küresel ısınmada ek olarak 1°C’lik artışın gerçekleşmesinin deniz seviyesinin yükselmesi, ekstrem hava durumu ve buzullarda azalma gibi sonuçlara yol açacağının belirtildiği raporda yarım derecelik bir artışın ise söz konusu yıkıcı etkileri azaltabileceği öngörülüyor. 2°C’lik bir artışın okyanuslarda 10 cm kadar bir yükselmeye neden olacağı, bunun da ada kıyılarında yaşayan 10 milyon insanın sel ve diğer afetlerle baş başa kalması anlamına geldiğinin belirtildiği raporda, yarım derecelik bir artışın ise nispeten tolere edilebileceği bir tablo çiziliyor. 2°C’lik artışın okyanusların kimyasını bozacağını ve oksijen miktarını azaltacağının da belirtildiği rapor, denizlerdeki canlı çeşitliliğinin azalmasına dolayısıyla insanların besin sorunu yaşayabileceğine dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra yüksek küresel ısınmanın atmosferdeki ozon seviyesini artırmanın yanı sıra bazı ölümcül hastalıkların yayılmasına da fırsat vererek insan hayatına bir tehdit oluşturduğunun altı çizildiği rapor, 2050 yılına gelindiğinde CO2 emisyonlarının sıfıra indirilmesi gerektiğini, CCS ve CDR gibi karbondioksit yakalama ve depolama teknolojilerinin kullanılmasının yanı sıra yenilenebilir enerjiye mutlak geçişi de öngörüyor.
Çalışmaları ve ürünleriyle çevreye verdiği önemi her koşulda dile getiren Daikin, yayınladığı 2018 sürdürülebilirlik raporuyla geleceğini şimdiden planlamış, 2050’ye kadar karbondioksit emisyonlarını sıfıra indireceğini açıklamıştı.
Kaynak: https://www.ipcc.ch/sr15/