Bosch Grubu başarılı bir mali performansla kapattığı 2018 yılında, satış gelirlerini 78,5 milyar Euro ile rekor seviyeye taşıdı. Faaliyetlere ilişkin Faiz ve Vergi Öncesi Kazançlar (FVÖK) ise 5,5 milyar Euro'ya ulaştı.
Elektrifikasyon ve mobilite otomasyonu gibi alanlardaki yüksek ön yatırımlara rağmen, 2017 yılında yüzde 6,8 olan faaliyetlere ilişkin FVÖK marjı, 2018 yılında yüzde 7’ye yükseldi. Bosch, araştırma ve geliştirme harcamalarını satış gelirinin yüzde 9,3’üne karşılık gelecek şekilde 7,3 milyar Euro’ya yükseltti. Sermaye harcamaları yüzde 14 artışla 4,9 milyar Euro oldu. Bosch, 2018 yılında yarısından fazlası araştırma ve geliştirme alanında olmak üzere yaklaşık 8.000 yeni iş imkanı yarattı.
Bosch, yeni cari yılda küresel ekonominin sadece yüzde 2,3 oranında büyüyeceğini öngörüyor. Ticari anlaşmazlıklar, Avrupa ülkelerindeki ağır borç seviyeleri ve otomotiv üretimindeki düşüş, küresel ekonomi üzerinde baskı oluşturan faktörler arasında yer alıyor. Tüm bu zorlu ortama rağmen şirket, 2019 yılı satışlarının 2018 düzeyini bir miktar aşmasını bekliyor. İlk çeyrekteki satış performansı neredeyse geçen yıla eşit bir performans gösterdi. Şirket, iklim değişikliğiyle mücadele ve hava kalitesini iyileştirme çabalarını bu kısa dönem beklentilerine rağmen yoğunlaştırıyor.
Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Volkmar Denner, yıllık basın toplantısında, “İklim değişikliği bilim-kurgu değil, gerçekten meydana geliyor. Paris Anlaşması’nı ciddiye alıyorsak, o zaman iklim eyleminin sadece uzun vadeli bir hedef olarak görülmemesi, şimdi ve burada gerçekleşmesi gerekiyor. Bosch insanların şehirlerde daha iyi hava kalitesine yönelik talebini çok ciddiye alıyor. İnovasyon lideri olarak, ekolojik sorunlara teknolojik çözümler getirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
Dr. Denner, “Sürüş yasakları, dizel protestoları, sarı yelekliler ve cuma günleri gerçekleştirilen iklim grevleri gösteriyorki şirketler şehirlerdeki hava kalitesi için iklim eylemleri gerçekleştirmeli ve yeni çözümler sunmalılar. Bunlar değişken sosyal ortamı da dengeleyebilecek” dedi.
Bosch, 2020 yılından itibaren ilk sıfır karbon sanayi işletmesi olacak
Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, sanayi, küresel karbondioksit (CO2) emisyonlarının yaklaşık üçte birinden sorumlu bulunuyor. Bu Bosch için CO2 çıktısını daha şimdiden başarılı olan çabalarını yoğunlaştırmak için yeterli bir sebep. Dr. Denner, “Bir yıl kadar kısa bir sürede, iddialı ‘sıfır karbon’ hedefini gerçekleştiren ilk büyük sanayi işletmesi olacağız. 2020 yılından itibaren, Bosch’un net sıfır karbon ayak izi olacak. Dünyanın dört bir yanındaki 400 Bosch lokasyonunun tamamı, 2020 yılından itibaren ‘sıfır karbon’ statüsünde olacak” dedi.
Şirket, bunu başarabilmek için enerji verimliliğini artıracak, enerji kaynağında yenilenebilir enerjilerin oranını yükseltecek, daha fazla yeşil enerji kullanacak ve kaçınılamaz karbon emisyonlarını dengeleyecek. Bunun neticesinde, 2020 yılı itibarıyla 3,3 milyon ton CO2 emisyonu önlenmiş olacak.
Daha iyi hava kalitesi: Sıfıra yakın kirlilik
Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 90’ı kötü hava soluyor. Bosch, bu durumu düzeltmek için iddialı bir hedefin peşinden gidiyor. Dr. Volkmar Denner, “Trafik kaynaklı hava kirliliğini neredeyse sıfıra indirmek istiyoruz. Bunu yapabilmek için, araçların kaportasından farklı yerlere de bakıyoruz” dedi. Bosch bu hedefini gerçekleştirebilmek 3 farklı çalışma yürütüyor: Az kirletici maddeye neden olan güç aktarım mekanizması teknolojileri geliştiriyor, sabit trafik akışını sürdürmeye yönelik projelerde belediyelerle çalışıyor ve kendi lokasyonlarında şirket mobilite yönetimi sistemini uygulamaya sokuyor.
İçten yanmalı motorların optimize edilmesinde yapay zeka kullanımı
Şirket, tüm yeni araçların ve hafif ticari araçların yaklaşık yüzde 75’inin 2030 yılında hala bir içten yanmalı motora sahip olacağını öngörüyor. Bu düşünceyle benzinli ve dizel motorları optimize etmeye kaydedeğer oranda yatırım yapmaya devam ediyor.
Bosch, içten yanmalı motorların daha fazla geliştirilmesi için yapay zeka da kullanıyor. Örneğin, araçların emisyonlarını daha fazla azaltabileceğinden, kişilerin sürüş davranışlarından elde edilen modellere göre egzoz gazının arıtılmasını kestirimci olarak kontrol etmek üzere yapay zeka kullanılıyor. Egzoz gazı arıtma ve egzoz sensörü üniteleri alanında çalışan yaklaşık 3.500 kişi, 2018 yılında 2,3 milyar Euro’luk satış gerçekleştirdi. Bu rakamın, 2025 itibarıyla 3 milyar Euro’ya çıkarılması hedefleniyor.
Mobil analizör üniteleri: Yüzde 20 daha düşük azot oksit emisyonları
Bosch, hava kalitesinin iyileştirilmesi için hangi spesifik adımların atılması gerektiğine ilişkin olarak, Avrupa’da halihazırda yaklaşık 100 belediye ile görüşmeler yürütüyor. Stuttgart, Paris ve Marsilya’da bir mobil analizör ünitesi test ediliyor. Yeni geliştirilen bu üniteler, ortam havasındaki kirleticilerin seviyesini sürekli olarak ölçüyor. Simülasyonlarla birlikte bu okumalar, araç emisyonları ve çevre kirliliği arasındaki ilişkiye dair daha fazla anlayış sağlayacak. Örneğin, Stuttgart şehrinde yürütülen bir proje, düzgün trafik akışlarının mevcut filoya oranla azot oksit emisyonlarını yüzde 20’ye kadar azaltabildiğini gösterdi. Gelecekte, analizör ünitelerinden alınan verilerle birlikte yüksek çözünürlüklü kirletici madde konsantrasyonu haritaları oluşturmak mümkün olacak. Bu haritalar, daha sonra trafik yönetimini optimize etmek için kullanılabilecek.
Şirket mobilite yönetimi: Şehirleşmiş bölgelerde daha iyi hava kalitesi
Projenin üçüncü temeli ise şirket mobilite yönetimi. Bununla trafiği azaltmak ve böylece Bosch çalışanlarının özellikle de şehirleşmiş bölgelerde sorumluluk sahibi olduğu emisyonları azaltmak amaçlanıyor. Alınan tedbirler, Brezilya, Çin ve Türkiye’deki büyük şehirlerde ring seferlerinden evden çalışma seçenekleri, bisikletlerin ve elektrikli bisikletlerin kiralanmasına kadar değişiklik gösteriyor.
Bosch ayrıca bağlanabilirliğin gücünü de kullanıyor. Örneğin, Reutlingen lokasyonundaki yaklaşık 8.000 çalışan, bir ortak araç kullanımı uygulaması aracılığıyla yolculuk paylaşımı oluşturmayı kolaylaştıran SPLT platformunu son birkaç haftadır kullanıyor. Şirket, yaklaşık 55.000 Bosch çalışanının her gün toplamda 1,5 milyon kilometre mesafe kat ettiği Stuttgart’ta Temiz Hava Birliği’nin (Clean Air Alliance) bir üyesi.
Elektromobilite: 2022 yılının sonu itibarıyla 14 milyon araç
Bosch, elektrikli araçların da şehirlerdeki hava kalitesini iyileştirme konusunda önemli bir rol oynamasını bekliyor. Yükselen elektromobilite kitle pazarında pazar lideri olmayı hedefleyen şirket, 2025 yılı itibarıyla elektromobilitede 5 milyar Euro satış yapmayı bekliyor. Bu, 2018 rakamının on katına denk geliyor.
Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Volkmar Denner, “Güç aktarım mekanizması teknolojisi alanında değer oluşturma konusunda artan rekabette, önümüzde iyi fırsatlar olduğunu görüyoruz. Sistem teknik bilgimiz, geniş ürün portföyümüz ve üretimdeki ölçek ekonomimiz, bizi dünya genelinde araç üreticilerinin ve mobilite sağlayıcılarının seçtiği iş ortağı haline getiriyor” dedi.
Bosch güç aktarım mekanizması bileşenleri, daha şimdiden dünya genelinde bir milyondan fazla otomobilde yer alıyor. 2022 yılının sonu itibarıyla bu sayının 14 milyona ulaşması hedefleniyor.
Şirket, bugüne kadar 50 elektrikli araç platformunda güç aktarım mekanizması projesi yürüttü. Sadece geçtiğimiz yıl 30 yeni proje alındı. Dr. Denner, “Yakıt hücresi teknolojisinin önemli bir ilerleme kaydetmesine de yardımcı olmak istiyoruz” derken, şirket bu amaç doğrultusunda kısa bir süre önce İsveçli yakıt hücresi kümesi üreticisi olan Powercell ile bir anlaşmaya vardığını duyurdu. Bu kümeler, yakıt hücresi sisteminin değerinin üçte ikisini oluşturuyor. Dr. Denner, “Powercell ile birlikte, kümeleri ticarileştirmek ve en geç 2022 yılında piyasaya sunmak istiyoruz” açıklamasını yaptı.
Otonom sürüş: Daha düşük tüketim ve emisyon
Otonom sürüş de hava kalitesini iyileştirmede önemli bir rol oynayacak. Araştırma şirketi KE Consult’a göre otonom sürüş, yakıt tüketimini yüzde 30’un üzerinde ya da sadece Almanya’daki otobanlarda yüzde 15 oranında azaltabilir. Otonom sürüş alanında, iki yıl öncesine oranla sayıları iki kat daha fazla artarak 5.000’in üzerinde Bosch mühendisi çalışıyor.
Sürücü destek sistemleri, otonom sürüşe giden yolda büyümeye katkıda bulunuyor. Şu anda 2 milyar Euro seviyelerinde olan gelirin, bu yıl yaklaşık yüzde 15 artması bekleniyor. Radar sensörü satışlarının yüzde 20 büyümesi ve video sensörü satışlarının da yüzde 30 büyümesi öngörülüyor.
Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Denner, “Otonom sürüş sadece gelecek vaat eden bir alan değil; daha bugünden bir büyüme alanı sunuyor. 2022 yılı itibarıyla otomasyona ve bunun neticesinde sürdürülebilir mobiliteye yaklaşık 4 milyar Euro yatırım yapmış olmayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Satışlar ve kazançlar rekor seviyede
Bosch Grubu’nun 2018 yılındaki mali performansını açıklayan Bosch CFO’su ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Stefan Asenkerschbaumer ise “2018, Bosch Grubu için yine yüksek seviyeye ulaştı” dedi. Satışlar ve sonuçlar, 2017 yılında olduğu gibi yüksek seviyelere ulaştı. Kur etkilerinin 2,1 milyar Euro’yu bulduğu satış gelirleri 78,5 milyar Euro’ya ulaştı. Kur etkilerinin ayarlanmasının ardından satışlar, konsolidasyon etkileri olmadan yüzde 5 ve nominal olarak yüzde 2,2 artış gösterdi. Faaliyetlere ilişkin Faiz ve Vergi Öncesi Kazançlar (FVÖK), önceki yıl 5,3 milyar Euro iken bu yıl toplamda 5,5 milyar Euro oldu. Vaat eden alanlardaki büyük ön yatırımlara rağmen, 2017 yılında yüzde 6,8 olan faaliyetlere ilişkin FVÖK marjı 2018 yılında yüzde 7’ye yükseldi.
Asenkerschbaumer, “Ekonomik zorluklara rağmen 2019 yılında, şirketin gelecekte varlığını sürdürmesini güvence altına almak üzere yeni teknolojilerin ve iş alanlarının geliştirilmesine yüksek tutarlarda yatırım yapmaya devam edeceğiz. Aynı şekilde, karbon emisyonlarını azaltma taahhüdümüz ve iklim eylemimiz de kısa vadeli finansal kaygılarla değil, daha uzun vadeli bir bakış açılarıyla yönetilecek” diye konuştu.
İş sektörlerine göre 2018 ticari yılı
Tüm iş sektörleri, Bosch’un 2018 yılındaki iyi iş performansına katkıda bulundu. Mobilite Çözümleri iş sektörünün satışları yüzde 3,5 (kur etkilerinin ayarlanmasının ardından yüzde 5,8) artarak 47,6 milyar Euro oldu. Sonuç olarak, Bosch’un bu sektördeki büyümesi bir kez daha küresel otomotiv üretiminin üzerinde gerçekleşti. Yüzde 7,1 ile faaliyetlere ilişkin marj, neredeyse önceki yılın seviyesini yakaladı. Dayanıklı Tüketim Malları iş sektöründe 17,8 milyar Euro'luk satış gerçekleşti. Kur etkilerinin ayarlanmasının ardından bu yüzde 3,1’lik düşüş, satışlarda yüzde 0,7’lik artışa denk geldi. Bu performansın nedenlerinden biri, başta Çin’de olmak üzere artan rekabet baskısı oldu. Faaliyetlere ilişkin marj, yüzde 7,8 ile önceki yılın seviyesinin bir miktar altına indi. Sanayi Teknolojileri iş sektöründe satışlar 7,4 milyar Euro'ya yükseldi. Önceki seneye göre artış oranı yüzde 8,8 ya da kur etkilerinin ayarlanmasının ardından yüzde 11,7 oldu. Faaliyetlere ilişkin marjın, yüzde 5’in üzerinde bir artışla yüzde 8,4 olduğu açıklandı. Enerji ve Bina Teknolojileri iş sektöründe satışlar, yüzde 2,4 artışla 5,6 milyar Euro’ya ulaştı. Kur etkilerinin ayarlanmasının ardından, büyüme yüzde 5,1 oldu. Faaliyetlere ilişkin marj, yüzde 4,2 ile yaklaşık aynı düzeyde kaldı.
Bölgelere göre 2018 ticari yılı
Avrupa’da satış gelirleri, yüzde 3,3'lük (kur etkilerinin ayarlanmasının ardından yüzde 4,8) artışla 41,4 milyar Euro'ya yükseldi. Kuzey Amerika’da ise satışlar toplamda 12,3 milyar Euro oldu. Kur etkilerinin ayarlanmasının ardından bu yüzde 2,7’lik artış, satışlarda yüzde 7,4’lük bir artışa denk geldi. Güney Amerika’da işler, kur etkilerinin ayarlanmasının ardından yüzde 11,6’lık bir büyüme gösterdi. Satış gelirleri toplamda 1,4 milyar Euro oldu. Nominal şartlarda satışlar, yüzde 6,2 geriledi. Bosch, artık tüm satışlarının neredeyse yüzde 30'unu Asya Pasifik’te (Afrika dahil) gerçekleştiriyor. Bu bölgede satışlar, kur etkilerinin ayarlanmasından sonra yüzde 3,7'lik artışla 23,4 milyar Euro'ya yükseldi. Nominal büyüme yüzde 0,7 oldu.
5 yılda 25.000 IT ve yazılım uzmanı işe alınacak
Bosch Grubu, 31 Aralık 2018 itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 410.000 çalışana sahip bulunuyor. Önceki yıla oranla bu rakam 7.700 kişi artarken, en büyük artış Avrupa ve Asya Pasifik’te gerçekleşti. Almanya’da, çalışan sayısı yaklaşık 1.700 kişi arttı. Bosch’ta araştırma ve geliştirme alanında çalışan sayısı 4.000 kişilik artışla 70.000’e yaklaştı. Bunlardan 27.000’i yazılım ve IT uzmanlarından oluşuyor. Bu sayının daha da artacağını söyleyen Dr. Denner, “Bosch, önümüzdeki beş yıl içerisinde dünya genelinde yaklaşık 25.000 yeni IT ve yazılım uzmanını işe almayı planlıyor” dedi.