G20 Zirvesi, Paris'te ve Beyrut'ta meydana gelen şiddet olaylarının hemen ardından toplandı. G20 üyesi ülkeler, Antalya'da düzenlenen zirveyi COP21 öncesinde kritik konuları tartışıp anlaşmak için bir platform olarak kullanabilirlerdi. Bu tarihi fırsatı kullanmayarak Paris'teki işlerini zorlaştırdılar.
İklim Ağı’ndan Cem İskender Aydın, “Paris'te düzenlenecek iklim müzakerelerinden (COP21) iki hafta önce toplanan G20 Zirvesi, dünyanın en büyük 20 ekonomisini temsil eden devlet başkanlarının bir araya gelip iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki kararlılıklarını gösterebilecekleri çok kritik bir fırsattı.” şeklinde konuştu.
İklim İçin kampanyasından Ümit Şahin ise “G20 üyesi ülkelerin devlet başkanları COP21 öncesinde fosil yakıt sübvansiyonlarının devre dışı bırakmak için net bir tarih koymak ve fosil yakıt projelerine yapılan yatırımları sona erdirmek için açık ve güçlü bir sinyal verebilirlerdi” dedi.
Konu hakkında açıklamalarda bulunan TEMA Vakfı Genel Müdürü ve Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) yazarı Doç. Dr. Barış Karapınar “Ulusal ve uluslararası iklim ve kalkınma hareketinin parçası olan sivil toplum kurumları, kâr amacı gütmeyen kuruluşlar ve savunuculuk grupları, iklim deǧişikliǧi sorununu anlamlı bir şekilde çözmek için G20 liderlerinden dört açık talepte bulunmak üzere ortaklaşa çalıştılar,” dedi.
Bu istekler:
1. Kömür ve diğer fosil yakıtlara verilen TÜM teşviklerin devreden çıkarılması.
2. İklim değişikliğinin etkileri ve bunlarla mücadele için ortayay konulan politika ve uygulamalara illişkin finansal riskin yok edilmesi, G20’nin tüm harcamaların küresel iklim taahhütleri ile uyumluluğunu sağlayacak bir dayanıklılık testinden geçirilmesi için 2018 yılına kadar net bir plan ortaya koyması.
3. G20 liderlerinin uzun vadeli bir emisyon azaltım hedefi ortaya koyması ve iddialı emisyon azaltım mekanizmalarına açık ve net olarak desteklerini ifade etmeleri.
4. Türkiye’deki kömürle çalışan termik santrallerin genişletilmesine, yeni santral ve kömür madenlerinin açılmasına yönelik tüm yatırım planlarının acilen son bulması.
G20 Zirvesi, Paris'te ve Beyrut'ta meydana gelen şiddet olaylarının hemen ardından toplandı.
Yuva Derneği’nden Efe Baysal “Paris’te ve Lübnan’da meydana gelen acı verici olayların G20 gündeminde güvenlik konusunun öne çıkmasına neden olmasını anlayabiliyoruz. Türkiye’de yaşayan insanlar olarak bizler benzeri acı verici ve anlamsız şiddet olaylarına yabancı değiliz. Bizler Fransa ve Lübnan halkları ile dayanışma içinde ve onların yanındayız. Şunu belirtmek gerekir ki, iklim değişikliği toplumun yoksul ve dezavantajlı kesimleri üzerindeki baskıyı artırıp, çatışma riskini ve mülteci krizinin derinleşmesine sebep olabilir. ”şeklinde konuştu.
Heinrich Böll Stiftung Türkiye’den Christian Brakel “ G20 Liderleri iklim bilimcilerin ortaya koyduğu temel gerçeklikleri görmekte başarısız oldular.
Dünya çapında bir çok insan G20’yi, COP21'den önce iklim konusunu öne çıkarmak ve 15 gün sonra Paris’teki zirvede ulaşılması gereken mutabakata doğru adım atmak konusunda mükemmel bir fırsat olarak görmüştü” şeklinde ekledi: “Bunu hala yapmak zorundalar. G20'ye sunulan taleplerin yerine getirilmesi oldukça basitti, ve C20 geçtiğimiz günlerde fosil yakıtlara sağlanan teşviklerin kaldırılması için 2020 yılını işaret etmişti. G20 Liderleri’nin bu konuda yapması gereken tek şey 2009 yılında Pittsburgh’da kendilerinin verdiği karara, eylemin uygulanacağı son tarih olarak 2020’yi eklemek!”
Ekoloji Kolektifi’nden Ethemcan Turhan “G20 üyeleri şu anda fosil yakıt sübvansiyonlarına Yeşil İklim Fonu'na harcadıkları paranın 789 katını harcamaktalar. Buna rağmen sonuç bildirgesinde hala bu fonun ve iklim finansmanının ne kadar önemli olduğunu söylemekteler. Bu çok absürt bir durum” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Cem İskender Aydın “Türkiye’de kömür tehdidi devam ediyor. Yeni santral ve maden planları halen hükümetin gündeminde. Bu açıkça utanç verici. İnsanlar kirli kömürden hastalanıp ölmekteler. Buna rağmen hala daha fazla santral inşa etmek için planlar yapılmakta. Bu çok kritik bir küresel sorun.” Diye ekledi.
Ümit Şahin ise “İklim değişikliğiyle mücadele için uzun vadeli hedeflere muğlak bir biçimde atıfta bulunulduğunu görmekteyiz. Fakat ne yapılması gerektiğini bildiğimiz halde, ekonomilerimi karbondan arındırmak için herhangi bir somut hedef ya da yol haritası ortaya konulmadı.
En önemli küresel problem olan iklim değişikliğiyle ilgili Türkiye’de göremediğimiz liderliğin Paris’te ortaya konulmasını umut etmeliyiz. Dünya’nın geleceği buna bağlı ve dünya kesinlikle izliyor” dedi.