Tesisat

Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD); İstanbul İl Temsilciliği'nde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde İstanbul Kozyatağı Ofisinde bir toplantı düzenledi. Prof. Dr. Özden Ağra'nın ağırlandığı günde katılımcılar ile sohbet toplantısının yanı sıra bu özel günde konuşan Prof. Dr. Özden Ağra "Tek Yürek Olma Zamanı" dedi.

Prof. Dr. Özden AğraProf. Dr. Özden Ağra

Prof. Dr. Özden Ağra; " Tarihimizin en büyük felaketlerinden birinin üzerinden yaklaşık 30 gün geçti. Geçen zamanla birlikte acımız azalmıyor, bilakis artıyor. Binlerce kişiyi toprağa verdik. Binlerce kişi yaşam mücadelesine devam ediyor. Hayatını kaybedenler için rahmet, yaralılara acil şifa diliyorum. Son zamanlarda duyduklarım, okuduklarımdan sonra duygularımızda bir şeyin değiştiğinin farkına vardım. O da güven kaybı. Eğer bu ülkenin kurumlarına güvenimizi kaybedersek ne olacak?

Bugün 8 Mart ve bizler yine tek yürek olacağız...
Deprem bölgesi ile ilgili; ekonomik, sosyal, kültürel alt yapının yeniden ayağa kaldırmanın, bunun için gerekli planlamanın ortak akıl ile kurulması üzerinde duran Ağra, "Bugün, 8 Mart yine kadınlar tek yürek. Hem de Dünyanın her yerinde. Ama bugünü yaşamayan on binlerce insanımız var. Neden diye sorarsak kendimize sonucu bu denli kötü olmayabilecek bir doğa olayı yüzünden… Çünkü etik değerleri, ahlaki değerleri kaybeden ve meslek sorumluluğunun bilincinde olmayan insanlar yüzünden..." dedi.
Prof. Dr. Özden Ağra; dünyamızın kadın cephesinde bir çok olumsuzluk olduğunu, 8 Mart’ta kadınların tek yürek olduklarını, sömürülmedikleri, ezilmedikleri, şiddet görmedikleri bir dünya istediklerini ifade etti.
Ağra; "Kadın olmak şahane bir şey! Kadınlar yapıcı, üretken ve cesur. Problem çözücüler. Merhametliler, vicdanlılar. Pes etmiyorlar, vazgeçmiyorlar. “Duygusal zekâları” da erkeklerden daha yüksek. Empati yetenekleri de…"

Özden Ağra, "Profesörlük unvanımı 8 Mart 2017 Dünya Kadınlar Günü’nde aldım. Hep “daha yolun başındayız” diye düşünerek ve hep ileriye bakarak, hep daha iyiyi yapmak için çalışarak. Üniversitede çalışmaya başladığım günden itibaren öğrenciler ile iyi iletişim kurmak ve kulüp çalışması yapan öğrencilere destek olmak benim için olmazsa olmazdı. Gençlerimize inandığım için onları hayata donanımlı yetiştirmek için elimden gelen her türlü desteği vermeye çalıştım ve buna devam da ediyorum. Öğrencilerimin gelişimi ve üniversite sanayi birlikteliğine inandığım için; daha 1. sınıftalarken önde gelen başarılı iş insanları ile bir araya gelebilecekleri ders içerikleri oluşturmaya başladım. Amacım liseden gelen test çocuklarının mesleği tanımaları ve kendilerine yol çizmelerini sağlamak. Bir diğer önem verdiğim konu Yıldızlı mezunları öğrenciler ile bir araya getirmek ve ortak şeyleri paylaşmak. Birlikte olmak, birbirine destek olmak, etkin bir sinerji ortamı yaratmak, güzel şeyler üretmek için network yaratmaya devam etmeliyiz.
Ve tabii ki, kadın olduğum için bu mesleği seçemeyeceğimi söyleyenlere de inatla, makine mühendisliği bölümünü seçen kızlarıma da elimden geldiğince destek olabilmek için çalışmaya devam ediyorum.

Ve biz şimdi kocaman bir aileyiz

Değişik platformlardaki yarışmalara girerek kendimizi sürekli geliştirmeye devam diyoruz.
Tüm bu yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var ki; bizi biz yapan şeyler hayat yolunda şekilleniyor esasında. O yüzden mükemmel bir hayat yerine sizi heyecanlandıran şeylerin arkasından koşun çünkü bu yol sadece sizin yolunuz ve sizin ayak izlerinizi taşıyacak.
Konuşmamın sonuna gelirken birazda beni ben yapan ve ilham aldığım kişilerden bahsetmek istiyorum. Bunlardan en önemlisi hayatı boyunca hep pozitif olan kendisi de çalışmış, ailenin tek okuyan kızı olan ve malesef çok erken yaşta kaybettiği hayat arkadaşından ayrılmak zorunda kalan annem.
Her ne kadar hep burada olmasını çok istesem de 32 sene evvel Amerika’ya gidip başarılı bir eğitim ve iş hayatına imza atan kız kardeşim;
ve tabii ki en büyük destekçim oğlum Emrecan. Biz beraber büyüdük. Onu dünyaya ve insana saygı duyan, duyarlı, başarılı bir genç olarak görmek önce bir anne olarak sonra bir öğretmen olarak inanılmaz bir servet.
Çekirdek ailemden sonra tabii ki bu yolda bana destek olan can arkadaşlarıma, dostlarıma ve akademik hayatımda bana her zaman destek olan hocalarım Prof. Dr. Doğan Özgür ve Ahmet Rasim Büyüktür’ü rahmetle anarken tez hocam İsmail Teke ve bir kadın olarak her zaman bana destek olan Seyhan Uygur Onbaşıoğlu’na minnettarım. Bende onlar gibi bizden sonraki gençlere yol açmak için çalışıyorum.
Hayallerim bitti mi hayır asla, gerçekleştirmek istediğim daha çok hayalim var ve sağlığım elverdiği sürece ben hayallerimin peşinden gitmeye devam edeceğim. Çünkü ben bu yolda çok mutluyum. Benimle bu yolda yürümek isteyen tüm öğrencilere ve akademiyi paylaştığım yol arkadaşlarıma kapım her zaman açıktır.
Hayat sizin ve siz nasıl isterseniz öyle şekillenecektir. Umarım bugün hikayeme sizleri ortak edebilmişimdir.

Evet hikayemin sonunda bir kere daha şimdi artık bir olma beraber olma tek yürek olma zamanı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılında el ele vererek yaralarımızı saracağız, zorlukları aşıp aydınlığa çıkacağız.

Ve ülkemizin en büyük zenginliği olan gençlerimiz için tek yürek olma zamanı. Onları geleceğe hazırlamalıyız. Onun için size bir teklif: Başöğretmenimiz Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda öğrencilerimle beraber Deprem bölgesindeki çocuklarımızın yanına gidiyoruz. Gelin hep beraber onlara umut olalım" diyerek Prof. Dr. Özden Ağra konuşmasını sonlandırdı.

Prof. Dr. Özden AğraProf. Dr. Özden Ağra

 

 

Save
Cookies user preferences
We use cookies to ensure you to get the best experience on our website. If you decline the use of cookies, this website may not function as expected.
Accept all
Decline all
Functional
Tools used to give you more features when navigating on the website, this can include social sharing.
AddThis
Anladım!
Decline