Tesisat

“TTMD COVID- 19 Görüş Metni -2“

İç ortamlarda COVİD-19 bulaş riskini azaltabilmek için mekanik tesisatta alınabilecek önlemler “TTMD COVID- 19 Görüş Metni -2“ olarak burada yeniden düzenlenmiştir. Bu amaçla daha önce Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD) tarafındanyayımlanan TTMD COVID-19 Görüş Metni-1 geliştirilmiş, güncellenmiş ve hastane dışı binalar için bilgilerinize sunulmuştur.

A. TEMEL PRENSİPLER VE KABULLER;

Ülkemizde mevcut tüm hastane dışı binaların; “Isıtma-Havalandırma-Klima” sistemleri, enfeksiyon kontrolü yapmak üzere tasarlanmış değildir.
COVID - 19 ‘ a neden olan SARS-CoV-2 virüsünün hava üzerinden bulaş riski artık kesinleşmiş haldedir. Bu itibarla, iç ortamlarda virüse maruz kalmanın kontrol edilmesi gerekir. Isıtma-Havalandırma-Klima (HVAC) sistemlerinde alınacak doğru tedbirler, havadan kaynaklanan bulaşma riskini azaltabilir. Ancak, tüm sıralanan önlemlerin uygulanması halinde bile, virüsün bulaşma ihtimalinin tamamen ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığı da bilinmesi gereken bir gerçektir. Amaç riskin en aza indirgenmesidir.
Hastalığın ana bulaş yolları; yüzey teması, yakın temas, yakın mesafe damlacık (>5 µm), uzak mesafe aerosol (<5 µm) transferidir.
T.C Sağlık Bakanlığı’nca belirtilen; kişiler arası sosyal (fiziki) mesafe, hijyen kuralları ve kişisel korunma tedbirleri (maske) öncelikle uygulanmalıdır.
Isıtma-Havalandırma-Klima sistemlerinde alınacak mühendislik tedbirleri, “sosyal mesafe, hijyen kuralları ve kişisel korunma” tedbirleriyle birlikte alınabilecek, çok etkili tedbirlerdir.
Hâlihazırda kullanılan binalarımız, aynı fonksiyona sahip olsa bile mimarileri ve kendilerine özel mekanik tesisat tasarımları nedeniyle aynı değildir. Bu nedenle her bina ve mekanik tesisatı kendine özgü şekilde ele alınarak COVID-19’a karşı riskleri değerlendirilmelidir.
SARS-CoV-2 virüsünün yayılmasını engellemek üzere; bina sahipleri, mühendisler ve tıp doktorları birlikte ve işbirliği içinde çalışmaları gereklidir.
Pandemi süresince, mevcut binaların içindeki insan yoğunluğunun azaltılarak kullanılması çok önemlidir.
Binalardaki “Isıtma-Havalandırma-Klima-Sıhhi Tesisat” cihazlarının işletme, bakım ve onarımlarının, mühendislik esaslarına uygun şekilde, eğitimli-sertifikalı teknisyenler tarafından yapılması gereklidir.
Standartlara uygun tasarlanan ve yapılan mevcut bina mekanik sistemlerinde olası risklerin asgari seviyelere getirilmesi alınacak mühendislik tedbirleri ile mümkündür.

B. ISITMA–HAVALANDIRMA–KLİMA TESİSATLARINDA ALINABİLECEK TEDBİRLER;
Mevcut binalar öncelikle, “Isıtma-Havalandırma-Klima“ sistemleri uzman mühendisleri tarafından incelenmeli ve değerlendirilmelidir.
Temel Mühendislik Kontrol Tedbirleri:

1. Virüs Konsantrasyonun Seyreltilmesine Yönelik Tedbirler (Birinci Seviye Önlemler)

1.1. Mevcut sistemlerin karşılayabileceği şekilde, mümkünse %100 taze hava ile (değil ise ısıtıcı/soğutucu bataryaların mevcut kapasiteleri ölçüsünde en yüksek taze hava miktarıyla) Isıtma-Havalandırma-Klima sistemlerinin çalıştırılması düşünülmelidir. Ancak dışardan alınacak taze havanın, temiz hava olması gereği unutulmamalıdır. Dış havada kirleticiler bulunuyorsa uygun mertebe filtrasyon veya hava temizleyiciler kullanılmalıdır. Ayrıca, dış taze hava emiş ağızlarına yakın kirletici kaynaklarının (egzoz atışı, pis su havalık çıkışı gibi) bulunmamasına dikkat edilmelidir.

Uluslararası mesleki örgütlerin havalandırma üzerine tavsiyeleri özet halinde aşağıda belirtilmiştir:
• ASHRAE;
- ASHRAE Standard 62.1’de belirtilen asgari taze hava miktarlarının kullanımı
- Dönüş havası kullanılıyorsa, en az F7(MERV 13) mertebesinde filtrasyon sağlanması.
• REHVA;
- EN 16798-1’e göre asgari taze hava miktarlarının (ortalama 10 L/s.kişi) kullanımı
- Dönüş havası kullanılıyorsa F8 (MERV 14) mertebesinde filtrasyon sağlanması
- Azami 800 ppm’de CO2 seviyesinin kontrolünün takibi.

Fakat mevcut standartlardaki taze hava miktarları sadece iç hava kalitesine yönelik değerler olup, epidemiyoloji bilimine uygun şekilde virüs seyreltmesinin yapılması göz önüne alınarak belirlenmemiştir.

Epidemiyoloji bilimine uygun seyreltme yapabilmek için en uygun yaklaşık temiz (clean) hava debisi belirleme yöntemlerinden biri de Wells-Riley denklemidir (~28.5 L/s.kişi). Ayrıca, hastanelerdeki hasta koğuş odalarında olduğu gibi havadaki olası patojen kaynaklı risklere karşı havalandırma debisi belirleme yöntemi ise ASHRAE Standard 170’de (Ventilation Standards for Health Care Facilities) belirtilmiştir. Buna göre yüksek verimli filtrelerin (HEPA) kullanılması ile 2’si taze hava olmak şartıyla toplam 6 temiz hava değişimi (ACH) yeterli bulunmaktadır.

Bu bilgiler ışığında COVID-19 ile mücadeledeki en önemli iki husus;

I. Kirletici (SARS-CoV-2 virüsü) kaynağının ve salımının azaltılması
Örneğin;
- İnsan yoğunluğunun azaltılması
- Aşılama
- Maske kullanımı

II. Kirleticinin iç ortamda azaltılması
Örneğin;
- Daha fazla taze hava (doğal veya mekanik) verilerek seyretme
- Oda içi hava temizleyici cihazlarla (HEPA filtresi olan) temizleme (6 ACH toplam temiz hava)
- Mekanik havalandırması olmayan odalarda göz ile temas etmeyecek şekilde uluslararası standartlara uygun “Üst Oda UV-C” cihazları ile oda havasının dezenfeksiyonu
- Oda içi yatay hava hareketlerine engel olacak ve oda havasının daha iyi karışmasını temin edecek hava dağıtım sistemlerinin kullanılması

1.2. Havalandırma sistemlerinin bakımı ve uygun işletimi, filtre değişimlerinin zamanında yapılması, yeni filtre kullanılması ve mümkünse filtrasyon seviyelerinin yükseltilmesi sağlanmalıdır. Hastane dışındaki yapılarda sistemin mevcut alt yapısının uygunluğu da değerlendirilerek, G4 + F7/MERV 13 (Mümkünse F8/MERV 14 veya daha da yüksek) filtrasyon mertebeleri sağlanmalıdır. Uluslararası literatür incelendiğinde klima havalandırma santrallarının filtrelerinde dönüş hava kanalları ile gelen SARS-CoV-2 virüsünün kalıntılarına rastlanılmıştır. Ancak bu virüs kalıntılarının aktif ve de hastalık yapabilecek derişimde olduğuna dair kesinleşmiş deliller yoktur. Bu nedenle dönüş havasının, düşük sınıf filtrasyon ile merkezi olarak kullanıldığı havalandırma santrallarında, resirküle edilmemesi emniyet için tavsiye edilmektedir. Ancak, güçlendirilmiş filtrasyon sistemlerinin (G4+F8 gibi) kullanılması (direnç artışı ve fan motor gücünün yetersizliği gibi bir engel olmaması şartıyla) halinde, mevcut santralların dönüş havası ile çalıştırılması mümkündür. Havalandırma santralları içinde bulunan filtrasyon kasetleri arasından filtrelenmemiş havanın sızıntı yapması engellenmelidir.
1.3. Yukarıda belirtilen tedbirleri uygulamak mümkün değilse mekân içi taşınabilir (portable) HEPA filtreli hava temizleme cihazlarının kullanılması sağlanmalıdır.
1.4. Mekanların kullanım fonksiyonları ve insan yoğunlukları dikkate alınarak hazırlanmış Risk Değerlendirme Raporları neticesinde, mümkün olan tedbirlerin yetersizlikleri düşünülüyorsa, ilave münferit lokal havalandırma sistemleri de düşünülmelidir.
1.5. Hiçbir şey yapılması mümkün olmayan (mekanik olarak havalandırılamayan veya yetersiz düzeyde havalandırılabilen) mekânlar için pencerelerin düzenli aralıklarla açılarak taze hava girişinin sağlanması şarttır. Ancak, bu şekilde oluşan düzensiz hava akımlarının ve içeriye dışardan alınabilecek toz, alerjen ve diğer patojenlerin başka sağlık risklerini artıracağı da unutulmamalıdır.


2. Hava Temizleyici (Hava Dezenfeksiyon) Tedbirler (İkinci Seviye Önlemler)

2.1. Mevcut ünitelerin (AHU, ACU, FCU, VRF ve risürkülasyonlu sistemlerin) alt yapılarının değerlendirilmesi sonucunda, cihaz içi dezenfeksiyon tedbirlerinin (UVGI) uluslararası standartlara göre uygulanması da düşünülebilir. UVGI uygulamasının şiddeti, maruziyet süresi ve geometrisi için süregelen bilimsel çalışmalar takip edilmelidir. Cihaz içi UVGI sistemiyle sağlanacak temiz havanın, oda içinde yaratacağı temiz hava değişim sayısı yüksek olmalıdır. Ekipman içinde uygulanacak UVGI sistemleri; serpantin yüzey temizliği, ısı transferi veriminin yükselmesi, serpantinlerdeki bakteri, küf ve mantar oluşumlarını engellemesi açısından faydalıdır. Aynı sistemin SARS-CoV-2 virüsünü inaktive edilebilmek için ideal şartları sağlayabilmesi de zorunludur.
2.2. Riskin görülmesi halinde, ayrıca mahal içinde, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) yönetmeliklerine uygun şekilde hava dezenfeksiyonu yapılabilir.


3. Klima Havalandırma Zonlarının Konfor Şartları ve Basınç Dengelerinin Kontrolü (Üçüncü Seviye Önlemler)

3.1. Mevcut binaların havalandırma zonları; içindeki hava dağıtım şekilleri ve hava balansları ile birlikte (pozitif veya negatif hava ile nasıl ve ne şekilde basınçlandırıldıkları) tetkik edilmeli, raporlanmalı ve bu zonlar arasındaki ilişki temiz alandan daha az temiz alana doğru hava akımları oluşturulacak şekilde planlanmalıdır. ASHRAE Standard 62.1’de tarif edilmiş olan mahallerin hava sınıfları (Air Classes) dikkate alınarak klima santral zonları oluşturulmalıdır.
3.2. İç ortamlarda yaşayan insanların ortam konfor şartlarının bozulması durumunda, bağışıklık sisteminin zayıflayarak her türlü enfeksiyona yakalanma riskinin yükseldiği tıp otoriteleri tarafından belirtilmiştir. Uluslararası standartlar gereği mahaller, fonksiyonlarına göre değerlendirilerek, konfor sıcaklıklarında ve ortalama % 40 - 60 bağıl nem arasında tutulmalıdır. Özellikle mekân içi olası virüs, bakteri, küf ve mantarların yaşam imkânlarının azaltılması açısından bağıl nemin (RH) kontrolü önemlidir.


4. Bina içi Klima Havalandırma Cihazlarının İşletme Sürelerinin Artırılması (Dördüncü Seviye Önlemler)

4.1. Bina içi havalandırma sistemlerinin operasyon süreleri genişletilmeli (7/24) ve binaların kullanılmadığı zaman aralıklarında, sistemler düşük hızda (asgari toplam 3 temiz hava değişimi ile) çalıştırılmaya devam edilmelidir.
4.2. Umuma açık tuvaletlerde negatif egzoz havalandırma 7/24 sürekli çalıştırılmalıdır.

5. Diğer Tedbirler (Beşinci Seviye Önlemler)

5.1. Binaların “Isıtma-Havalandırma-Klima” sistemlerini daha iyi kontrol edecek, ölçebilecek, yönetebilecek, risk değerlendirmesine yardımcı olacak bina otomasyon sistemlerinin kurulması ve güçlendirilmesi önemlidir.
5.2. Bina mekanik tesisatının bakım ve işletme operasyonları esnasında gerekli hijyen önlemleri alınmalıdır.
5.3. Pandemi sürecinde işletmesi durdurulan, beklemeye alınan ve tekrardan işletmeye alınacak binaların (ofis, okul gibi) temiz su tesisatında Legionella bakterisi üreme riskini asgari seviyeye getirecek önlemleri de almak gerekir.
5.4. WC basma suyu kullanılırken klozet kapakları kapalı tutulmalı, yer süzgeçlerinde sifon suyunun azalması önlenmeli ve devamlı takip edilerek kontrol edilmelidir.

C. YENİ YAPILACAK BİNALARA YÖNELİK TEDBİRLER;

Önümüzdeki süreçte uluslararası standartlarda binaların iç hava kalitesi ve hijyen standartlarında, yönergelerinde ve rehberlerinde değişiklikler olabilir. Bu değişiklikler takip edilerek ulusal yayınların revizyonu yapılmalıdır.
I. Pandemi sürecinde iç hava virüs derişiminin seyreltilmesine yönelik, daha fazla taze havalı işletme yöntemleri getirilmesi mümkündür. Yükseltilen filtrasyon kademeleri ile birlikte binaların enerji tüketimleri yükselecektir. Sistemlerin olabildiğince esnek tasarlanması (yüksek taze hava /asgari resirküle hava kullanımının mümkün olması) gereklidir. Enerji tasarrufu sağlayan ısı geri kazanım elemanlarının tasarımı/tipi, sistemin ısıl/kimyasal dezenfeksiyon kabiliyeti, nemlendirme kabiliyeti vs. gibi konular dikkate alınmalıdır. Pandemi sonrasında sistemler normal işletme senaryolarına tekrar geri döndürülebilmeli ve enerji tüketimi azaltılmalıdır.
II. Pandemi öncesindeki en büyük hassasiyet enerji verimliliği ve küresel iklim değişikliğine neden olan fosil yakıtların daha az kullanımı ve bu şekilde CO2 salımlarının azaltılması idi. Şimdi artık sağlığı etkileyen ve ölümcül sonuçlar yaratabilen iç ortamdaki mikrobiyolojik hava kirleticileri ile mücadele etmek öncelikli konu haline gelmiştir. Bilindiği üzere 2019 Aralık ayında imzalanmış bulunan Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal) gereğince 2030 ve 2050 hedeflerine doğru ilerlenirken, İç Çevre Kalitesinin de dikkate alınacağı çok zorlu bir sürece girmiş bulunulmaktadır.
III. Mekanik sistemlerin proje tasarımı, sadece ruhsat safhasında tamamlanması düşünülen bir mevzuat gibi kalmamalıdır. Kalite kontrol grupları işin başından sonuna kadar (BİD, tasarım, ihale süreci, imalat, test-ayar-dengeleme, bina performans kontrolü, işletmeye devir gibi) yapı oluşumunun tüm süreçlerinde bulunmalıdır. Binalar doğru ve sağlıklı, geleceğin ihtiyaçlarını bugünden karşılayacak şekilde doğmalıdır.
IV. Yapılar bütünleşik (tüm mimarlık ve mühendislik disiplinlerinin birlikte ilerleyeceği bütünsel gelişim) proje geliştirme yöntemleri (BIM) ile tasarlanmalı, malzeme ve işgücü kayıpları azaltılmalıdır.

Saygılarımızla,
TTMD COVID-19 Teknik Kurulu

Save
Cookies user preferences
We use cookies to ensure you to get the best experience on our website. If you decline the use of cookies, this website may not function as expected.
Accept all
Decline all
Functional
Tools used to give you more features when navigating on the website, this can include social sharing.
AddThis
Anladım!
Decline