Vaillant Türkiye ile Doğa Derneği iş birliğinde 2015 yılından bu yana devam eden Küçük Akbabaları Koruma Projesi’nin 2021 yılı çalışmalarında kapsamlı aktif yuva ve potansiyel yuva alanı belirleme faaliyetleri ile farkındalık çalışmalarına ağırlık verildi. Çoban ağı ile ilişkilerin daha da güçlendirildiği 2021’de küçük akbabaların önemi konusunda canlı söyleşilerin yanı sıra bir de film projesine imza atıldı.
Vaillant Türkiye, bulunduğu bölgedeki ekosistemin devamlılığında büyük önemi olan küçük akbaba neslini koruma ve türün önemi konusunda farkındalık yaratma çalışmalarına devam ediyor. Doğa Derneği iş birliğinde 2015 yılından bu yana kesintisiz sürdürülen Küçük Akbabaları Koruma Projesi’nin 2021 çalışmaları kapsamında akbaba sayımları gerçekleştirildi. Mersin Bolkar Dağları’ndaki küçük akbaba koruma çalışmalarında Çoban Ağı ile görüşmeler konargöçerlerin kış yurtlarında devam etti. Küçük akbaba yuvaları hakkında ayrıntılı bilgilere ulaşma imkanı sunan Çoban Ağı ile başta küçük akbaba olmak üzere bölgedeki diğer türler için de koruma çalışmaları yapılması sağlandı. Çoban Ağı üyeleri, sadece küçük akbabaların olduğu yaz aylarında değil; kış yurtlarına göç ettiklerinde de bölgede kızıl akbaba, çakal, kurt, sırtlan, oklu kirpi gibi türler hakkında düzenli bilgiler iletti.
Farkındalık çalışmalarına odaklanıldı
2021 çalışmaları kapsamında Sarımazı Yırtıcı Kuş Göç Sayımında yaşananlarla ilgili olarak sosyal medya üzerinden canlı yayınlarla tür hakkında farkındalık yaratma hedefine katkıda bulunuldu. Ayrıca, küçük akbabaları tehdit eden unsurların başında gelen; yaşam alanlarının kaybı, elektrik hatları ve zehirlenme gibi tehditlere ilişkin bilgilerin ve görüntülerin paylaşıldığı Küçük Akbaba Tehditleri filmi yayınlandı. Öte yandan Doğa Derneği Podcast Serisi “Bolkar Dağının Göçerleri’’nde Çoban Ağı ve konargöçerlerin, küçük akbaba ve biyoçeşitlilik ile ilişkisine yer verildi. Yayın esnasında bölgede yapılan koruma çalışmaları, Doğa Derneği’nin konargöçer çobanlarla olan ilişkisi ve gelecek planları anlatıldı. Mersin Kültürhane Kafe’de belirli aralıklarla düzenlenen ve sosyal medyadan canlı ve interaktif katılımla gerçekleştirilen söyleşilerde başta küçük akbaba olmak üzere, çobanlar ile ilişkiler, doğa kavramı ve Mersin ‘in tabiatı gibi konulara değinildi. Projenin 2021 faaliyetleri kapsamında 30-31 Ekim 2021 tarihlerinde yapılan 43. İstanbul Maratonu sanal koşusunda küçük akbabalar için farkındalık koşusu yapıldı. Birçok farklı bölgeden koşucular küçük akbaba neslinin geleceği için koştu. Mersin’de küçük akbaba ve konargöçerler ilişkisini anlatan “Çoban Ağı’’ filminin çalışmaları da başlatıldı.
“Projemiz pandemi tedbirleri ile hız kesmeden sürüyor”
Vaillant Group Türkiye Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erol Kayaoğlu projenin 2021 yılına ilişkin değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: “Projemiz pandemi tedbirleri ile hız kesmeden sürüyor. Bu yıl Mersin’de ilk defa kapsamlı bir şekilde küçük akbaba yuvaları araştırıldı. Adana’da gerçekleştirilen Sarımazı Yırtıcı Kuş Göç Sayımında 71 küçük akbaba gözlenirken 3.418 arı şahini, 1.263 yılan kartalı, 1.435 yaz atmacası olmak üzere toplamda 30.741 kuş tespit edildi. Projenin en önemli destekçilerinden konargöçerler ve Çoban Ağı ile iş birliğimiz daha da güçlendi. Bu işbirliği doğrultusunda yapılan düzenli görüşmelerde küçük akbabaların ekosistem için önemi, göçe gelme ve gitme zamanları, yuva alanları, yaşadıkları tehditler hakkında bilgi alışverişinde bulunuldu. Projenin devam ettiği Ankara ve Mersin bölgelerinde oluşturulan ve 6 yıldır sistemli bir şekilde işleyen Çoban Ağı ile çobanlar başta olmak üzere yereldeki kişiler, küçük akbabaların bölgeye geliş ve gidiş tarihlerini, varsa yuvanın mevcut durumunu ve tehditlerin varlığını uzmanlara aktarmaya devam etti. 2015 yılından bu yana devam eden proje ile en önemli hedefimiz küçük akbabaların dünyamızın devamlılığındaki rolü konusunda bilinç aşılamak. Bu hedefimize gittikçe daha da yaklaşıyoruz.”
“Türkiye göç eden kuşlar açısından son derece önemli bir coğrafyaya sahip”
Küçük akbabaların ekosistemin sağlıklı işleyişinin göstergelerinden olduğunu belirten Doğa Derneği Genel Koordinatörü Serdar Özuslu çalışmalara ilişkin şöyle konuştu: “Türkiye, akbaba, leylek, pelikan, şahin, kartal gibi süzülerek göç eden kuşlar açısından son derece önemli bir coğrafyaya sahip. İnsan toplulukları ve uğrak yerleri için ulaşılması zor alanlar yaban hayatı bakımından büyük önem arz ediyor.
Yaban hayvanlarının yaşadığı pek çok tehditle küçük akbabalar da karşı karşıya. Üreme alanlarının ortadan kaldırılması, habitatlarının kaybı, zehirlenme, avcılık, elektrik çarpması ve besin kaynaklarının yok olması küçük akbaba popülasyonunun azalmasına etki eden en önemli tehditler. Bu yıl koruma çalışmalarında özellikle çoban ağına odaklandık. Küçük akbabayı en iyi tanıyan ve gözlemleyen çobanlar, bölgede türe karşı bir tehdit oluştuğunda ilk müdahale edebilecek kişiler. Bu durumdan hareketle küçük akbaba herhangi bir tehditle karşı karşıya kaldığı zaman çobanın nasıl müdahale edebileceğini öğreneceği veya durumu rapor edebileceği bir yapı oluşturduk. Projemiz kapsamında elde ettiğimiz veriler ışığında tür üzerinde her geçen gün daha fazla yorum yapma ve ilerleme fırsatı yakalıyoruz.”