Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’na göre Avrupa Birliği Komisyonu’nu Avrupa genelinde 2030 yılına kadar sera gazı emisyon oranlarını %55, 2050 yılına kadara da net sıfırlamayı amaçlıyor. Avrupa Birliği’nin bu hedefine uygun olarak “Yeşil Mutabakat Eylem Planı”nı hazırlayan Türkiye, Ekim 2021’de Paris Anlaşmasını onayladı ve 2053 yılı için net-sıfır emisyona ulaşma hedefini ilan etti. Bu hedefler doğrultusunda, düşük emisyonlu ve çevre dostu ısı pompası sistemlerinin kullanımı daha da önem kazanıyor. Isı pompası sistemleri enerji verimli, güvenli, konforlu, mimari açıdan estetik ve işletme giderlerinin de düşük olması gibi faydalarıyla cazip sistemler olarak dikkat çekiyor.
Türkiye’nin sahip olduğu iklim kuşağı düşünüldüğünde ısı pompaları Türkiye için tercih edilmesi gereken verimli sistemler olarak dikkat çekiyor. Avrupa’da güneş panelleriyle yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjinin, ısı pompası gibi enerjiyi verimli kullanan sistemlerle tüketilmesi giderek popüler hale geliyor.
Su, toprak ve hava kaynaklı ısı pompaları, doğal kaynakları kullanarak verimli ısıtma-soğutma yaparken, enerji tüketimi kaynaklı karbon emisyonlarının da düşürülmesine katkı sağlıyor. Fosil yakıtların tükenmekte olması, her geçen gün bu yakıtların fiyatlarında ciddi artışlar yaşanması ve çevre bilincinin gelişmesi gibi birçok neden, insanlığın geleceğini güvence altına almak için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını yaşamsal derecede önemli bir hale getiriyor. Günümüzde fosil yakıtların tüketimini azaltarak hidrolik, güneş, rüzgar, toprak ve jeotermal enerji gibi temiz, yerli ve yenilenebilir kaynaklarının kullanılması bir zorunluluk. İşte tam burada ısı pompası devreye giriyor.
Isı pompaları enerji olarak toprak, su veya havada bulunan enerjiyi kullanarak ısıtma, soğutma ve kullanım sıcak suyu sağlar. Isı pompası enerjisinin %75-80’e kadar toprak, su veya havada bulunan enerjiden “bedava” olarak alır, %20-25’ini de elektrik enerjisinden karşılar.
Hava, su ve toprak doğada bulunan ve bedava olan yenilenebilir enerji kaynaklarıdır. Bu enerji kaynaklarından en kolay bulunanı havadır. Bu sebeple günümüzde en fazla hava kaynaklı ısı pompaları tercih ediliyor.
Isı pompaları kullanılan ısı kaynaklarına göre sınıflandırılırlar. Genelde en çok duyduğumuz genel tanımların başında Toprak-Su ve Hava kaynaklı ısı pompaları gelir.
Isıtma-soğutma kaynağı olarak toprak, ısı pompası cihazlarının en verimli çalışabileceği ideal sıcaklık değerlerine sahip bir kaynak olarak dikkat çekiyor.
Yine mevcutta bir su kaynağı varsa bu kaynak, su kaynaklı ısı pompası uygulamalarında değerlendirilerek ilk yatırım farkını 1 yıl hatta 1 yıldan az sürede amorti edebilir. Binalarda Isıtma, soğutma ve sıcak su üretimi, binanın en çok enerji harcayan konularındandır ve bu işlemlerin ısı pompaları ile çözülmesi verimlilikte büyük katkı sağlar.
Hava kaynaklı ısı pompaları, -200C dış hava koşullarında dahi yüksek verimlilik ile çalışabilir ve +60/700C’lere kadar sıcak su temin edebilirler. Yıllık bazda maksimum verim sağlanmış olur.
Tüm dünyada ısı pompaları teknolojileri gelişiyor ve yaygınlık kazanıyor. Türkiye de her tip ısı pompası ile her boyutta yapılmış örnek uygulamalar mevcut olup mühendislik açısından gerekli bilgi birikimi de bulunuyor.
21 Ekimin “Isı Pompası Günü” olması sebebiyle bir değerlendirme yapan İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Tunç KORUN, “İSKİD, ısı pompası pazarının gelişmesi yönünde çalışmalarını sürdürüyor. İSKİD olarak ısı pompası konusunda Avrupa’da daha etkin olmak ve güncel gelişmeleri daha yakından takip etmek amacıyla Avrupa Isı Pompası Birliği EHPA’a üyeliğimizi gerçekleştirdik. EHPA üyeliği ile Avrupa’daki gelişmelerden daha hızlı ve etkili bir şekilde haberdar olmayı ve gelişmeleri üyelerimizle ve sektörle paylaşmayı umuyoruz. İleride EHPA ile gerçekleşecek olası iş birliklerinin karşılıklı tecrübe paylaşımı, Avrupa bölgesine ürün satışı ve ülkemizde ısı pompası kullanımının yaygınlaşması konularında önemli katkıları olacağına inanıyoruz. “dedi.
Isı pompalarının kullanımın yaygınlaşmasında devlet politikaları çok önemli!
Bu kapsamda sektörümüz ısı pompası pazarının gelişmesi yönünde çalışmalarını sürdürüyor. Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi ısı pompalarının yaygınlaştırılması için enerji verimliliği ile ilgili AB fonlarının Türkiye’de ısı pompalarına yönelik kullanımın arttırılması, vergi indirim desteği, son kullanıcıya yönelik doğrudan teşvik, düşük faizli banka kredisi ve ısı pompası üretimini geliştirmeye yönelik teşviklerin önümüzdeki süreçte hayata geçirilmesi, sektörümüzün büyümesine ve ülkemizin ekonomisine önemli katkılar yapacağı gibi, ülke olarak Yeşil Mutabakat hedeflerine ulaşmamızı kolaylaştıracaktır.