Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatı ve Türkiye iklim hedefleri çerçevesinde karbondan arındırma ve yeşil dönüşümün önemine değinen “Bölgesel Isıtma ve Endüstride Atık Isının Kullanılması” webinarı 13 Haziran 2024 tarihinde gerçekleşti. Webinarda kamu ve özel sektörden uzman konuşmacılar, uygun yöntemlerle geri kazanılacak atık ısının, çevresel etkileri önemli ölçüde azaltabileceğini vurguladı.
Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Danimarka İstanbul Başkonsolosluğu, Danish Green Growth Network (DGGN) ve Danfoss Türkiye İklimlendirme Çözümleri iş birliğiyle gerçekleşen “Bölgesel Isıtma ve Endüstride Atık Isının Kullanılması” webinarı, Danimarka Başkonsolosluğu Enerji ve Çevre Sorumlusu Ticaret Müşaviri Seda Kayrak Bilgen'in moderatörlüğünde düzenlendi.
“Yeşil dönüşüme yönelik finansman desteklerimiz devam edecek”
Webinarın açılış konuşmasını yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Haşim Cihan Demirköprülü, şunları söyledi: “Genel müdürlük olarak, altyapı ihtiyaçları ve yeşil dönüşüm için çeşitli krediler sağlıyoruz. Hem devlet bütçesi hem de Dünya Bankası kredilerimizden faydalanan OSB temsilcilerimiz mevcut. Yeşil dönüşüme yönelik finansman desteklerimiz devam edecek. Bu konuda ilgili finansör kuruluşlarla görüşmelere devam ediyoruz. OSB’lerimize atık su arıtma geri kazanımı, fiberoptik sistemler, katı atık yakma sistemleri gibi konularda önümüzdeki dönemde de destek vereceğiz. Bu anlamda çeşitli iş birlikleriyle birbirimizi tamamlamamız gerekiyor. Eğitimlerle de kurumsal kapasitelerimizi geliştirmeye çalışıyoruz.”
“Ülkemizde yaklaşık 163 bin konut eş değeri jeotermal kaynaklı bölgesel ısıtma yapılıyor”
Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı EVÇED Proje Destekleri Daire Başkanı Ersoy Metin ise webinarda şunları söyledi: “Enerjinin üretiminden tüketimine kadar tüm sektörlerde ve günlük yaşantımızda enerji verimliliği potansiyelinin artırılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Halihazırda ülkemizde yaklaşık 163 bin konut eş değeri jeotermal kaynaklı bölgesel ısıtma yapılıyor. Dünyada ise bina ve sanayinin nihai ısı tüketiminin yüzde 9’u bölgesel ısıtma kaynaklı. Bakanlık olarak, yıl sonuna kadar bölgesel ısıtmaya yönelik taslak kanun hazırlayacağız. 2024-2028 On İkinci Kalkınma Planı kapsamında ısı piyasası mevzuatına ilişkin çalışmalar tamamlanacak, teknik ve ekonomik olarak uygun yerlerde bölgesel ısıtma/soğutma sistemlerinin ve ısı pompalarının kullanımı yaygınlaştırılacak. Ayrıca jeotermal kaynaklı ısıtmanın artırılmasına yönelik çalışmalar yürütülecek. 2024-2026 Orta Vade Program kapsamında ise Türkiye’nin ısı potansiyelinin değerlendirilmesi ve atık ısının kullanılabilmesi için ısı arzına yönelik gerekli mevzuat düzenlemesi yapılacak.
"Proses sıcaklıklarının doğru sınıflandırılması, sektör entegrasyonunda enerji tasarrufu ve çevresel sürdürülebilirlik için çok kritik"
Webinarda Danfoss’un ısı geri kazanım noktasındaki çalışmalarını paylaşan Danfoss Global Sektör Entegrasyonu İş Geliştirme Müdürü Sinem Gündoğdu Kalkin, sektör entegrasyonunun enerji tasarrufu, kaynakların yeniden kullanımı ve yeşil enerji üretimi odaklı hedeflerine vurgu yaptı. İşletme veya kampüs sektör entegrasyon projelerinde proses sıcaklıklarının doğru sınıflandırılmasının önemini açıklayarak, kaynakları düşük (<15°C) (örneğin atık su arıtımı), orta (15-35°C) (örneğin proses soğutma) ve yüksek (>35°C) (örneğin biyogaz tesisi) sıcaklık gruplarına ayırmanın gerekliliğini belirtti. Kalkin, talep tarafında ise sıcaklık ihtiyaçlarının düşük (<50°C) (örneğin seracılık), orta (50-80°C) (örneğin bölgesel ısıtma) ve yüksek (>80°C) (örneğin proses sıcak su) olarak gruplandırılabileceğini açıkladı. Örneğin, düşük sıcaklıktaki bir kaynağın ısı pompasıyla orta sıcaklıklı talepleri karşılayabileceğini veya orta sıcaklıktaki bir kaynağın ısı geri kazanım ünitesine bağlanarak düşük sıcaklıklı taleplere yönlendirilebileceğini kaydeden Kalkin, bu yaklaşımların enerji verimliliğini artırarak çevresel sürdürülebilirliği desteklediğini söyledi.
“Kampüs genelinde kurulu bölgesel ısıtma sistemi, toplam enerji tüketiminin yüzde 43’ünü karşılıyor”
Teknopark İstanbul Üstyapı ve Teknik İşletme Takım Lideri Görkem Göbel, Teknopark İstanbul’daki sürdürülebilirlik ve bölgesel ısıtma uygulamalarını şöyle özetledi: “Avrupa Birliği iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında başta karbondioksit olmak üzere atmosferde kirlenmeye yol açan emisyonun azaltılması yönündeki hedefimiz, 2050 yılında karbon nötr hale gelmek. Kampüs genelinde uygulanan yeşil dönüşüm projeleri ve bölgesel ısıtma sistemi, Teknopark İstanbul’un çevre dostu ve enerji etkin bir tesis haline gelmesini sağlıyor. Kampüs genelinde kurulu 13.500 kW kapasiteli bölgesel ısıtma sistemi anlatıldı. Atık ısının HVAC sistemlerinde değerlendirilmesi sayesinde ısıl enerji tüketiminde verimlilik sağlandı.”