Küresel iklim hedeflerine ulaşma baskısı hiç bu kadar büyük olmamıştı ve binalar küresel sera gazı emisyonlarının %40'ını oluşturduğundan, işletmelerin net sıfır hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olurken aynı zamanda sürekli büyümeye uyum sağlamak için sürdürülebilir bina teknolojisini geliştirmeye acil ihtiyaç vardır. Johnson Controls tarafından yayınlanan "Geleceğin Akıllı Binaları" başlıklı yeni bir rapor, yapay zeka, IoT, bulut ve siber güvenlik gibi ileri teknolojilerle donatılmış akıllı binaların, işletmelerin binalarımızın insan ve çevre ekosistemleriyle bütünleştiği bir gelecek yaratmalarına nasıl yardımcı olacağını özetliyor. Akıllı binalar, uyum sağlamak ve potansiyeli ortaya çıkarmak, üretkenliği desteklemek ve bina sakinlerinin en yüksek performansını sağlamak için teknolojiyi kullanarak hem refahı hem de sürdürülebilirliği önceliklendiren uyumlu bir ortam sunuyor.
Johnson Controls OpenBlueJohnson Controls Baş Teknoloji Sorumlusu Vijay Sankaran, "Kurumların karbon ayak izlerini azaltmanın gelişmiş ve verimli yollarını düşünmeleri hiç bu kadar önemli olmamıştı - özellikle de gezegenimizin sera gazı emisyonlarının en büyük kaynağı olan bina sektöründe" dedi. "Geleceğin akıllı binası, şirketlerin kritik iklim hedeflerine ulaşmasına, maliyetleri azaltmasına, iş büyümesini sağlamak için günlük operasyonları geliştirmesine ve kişiselleştirilmiş deneyimleri iyileştirmesine yardımcı olacak yeni ve daha etkili yollar sunuyor. Bir bina akıllı teknolojiyle 'canlandığında', tüm paydaşlar sonuçta daha sağlıklı, daha güvenli ve daha üretken bir ortam yaratan entegre yaklaşımdan yararlanır."
Gelişmiş bina sistemleri teknolojisinin gelişimini ve benimsenmesini hızlandırmak için çeşitli faktörler bir araya geliyor. Bina sahipleri artan enerji maliyetleri ve kullanım alışkanlıklarındaki değişiklikler gibi zorluklara yanıt vermeye çalışırken, sofistike IoT cihazları ve veri analitiği ile yapay zekanın uygulanması her zamankinden daha önemli hale geldi.
Rapor ayrıca bina yöneticilerine, gelişmiş akıllı binaların başlıca teknoloji sağlayıcıları hakkında önemli bilgiler sunmaktadır:
- Uçtaki bulut tabanlı hizmetler aracılığıyla her yerde bağlantı, silo ve entegre cihazlar arasındaki engelleri ortadan kaldırarak, iş liderlerinin içgörü ve sürekli iyileştirme için analiz edebileceği gerçek zamanlı bilgi akışını sağlar.
- Yapay zeka destekli otonom akıllı binalar, verimliliği artırarak, kullanıcı deneyimini geliştirerek ve sürdürülebilirlikte ilerlemeler sağlayarak yeni nesil akıllı binaların merkezinde yer alacaktır. Uçtaki yapay zeka, verilerin bina operatörünün ağı içinde güvenli bir şekilde işlenmesine ve depolanmasına izin vererek gizlilik, uyumluluk ve siber endişeleri azaltır.
- Dijital ikizler, bina performansını ve kullanıcı deneyimini iyileştirmeye yönelik stratejik öneriler oluşturmak için yapay zeka, IoT ve bulut teknolojilerinin entegrasyonunu kolaylaştırarak fiziksel ve sanal arasında sürekli bir geri bildirim döngüsü sağlar.
Binaları akıllı binalara dönüştürmek için gereken teknik temellerin çoğu zaten mevcut olduğundan, kuruluşlar gelecekteki bina operasyonlarına hazırlanmak ve bunları iyileştirmek için ek önlemler almalıdır. Bu, kullanıcı deneyimini içeren bir strateji geliştirmeyi, BT ve siber güvenlik ekipleriyle ortaklık kurmayı, harici danışmanlarla ortaklıklar kurmayı, eğitim ve öğretime yatırım yapmayı ve pilot projeler yürütmeyi içerir.
Bu rapor, Johnson Controls ve Forrester Consulting tarafından yakın zamanda açıklanan ve sürdürülebilirliğin bir iş önceliği olarak yaygın bir şekilde kabul edildiğini ve 2030 sürdürülebilirlik taahhütlerinin gerçekleştirilmesi için ortakların gerekli olduğunun kesin bir şekilde kabul edildiğini gösteren anket sonuçlarına dayanmaktadır. Anket, bina işletmecilerinin akıllı binaların kuruluşların sürdürülebilirlik girişimlerini hızlandırmalarına yardımcı olmada önemli olduğuna inandıklarını ve enerji kullanımını optimize etmek için bina otomasyonu ve dijital teknolojilerin eklenmesinin veya yükseltilmesinin en etkili sürdürülebilirlik yatırım alanları arasında olduğunu ortaya koymuştur. Anket ayrıca, çoğu liderin Johnson Controls gibi, tesisler ve kullanım durumları arasında dijital bir platform sağlayabilecek ortaklar aradığını ortaya koymuştur ki Johnson Controls bunu sağlamaktadır.
Akıllı binalar oluşturmak için tek durak noktası olan Johnson Controls, binaları stratejik varlıklara dönüştürmek için üç adımlı bir süreç geliştirdi: tasarla, dijitalleştir, uygula. Yolculuk, müşterilerimizin hedeflerine uygun olarak verimlilik, sürdürülebilirlik, karbonsuzlaştırma, esneklik ve enerji dönüşümü sağlayan çözümler tasarladığımızda ve yol haritasını çıkardığımızda başlar. Daha sonra, OpenBlue Enterprise Manager - Net Zero Advisor gibi çözümlerimizle binaları daha akıllı hale getirmek için dijitalleştiriyoruz, altyapıyı, dağıtılmış üretimi ve şebekeyi birbirine bağlıyoruz, böylece maliyet ve karbonu çözmek için bilinçli kararlar almak için kritik olan verilere erişebiliyoruz. Daha sonra çözümlerimizi, sınıfının en iyisi verimlilik, elektrifikasyon ve yenilenebilir enerji çözümlerinden yararlanan tek kaynaklı, anahtar teslimi bir teslimat modeli aracılığıyla uyguluyoruz. Operasyon, servis ve bakım, en yüksek çalışma koşullarını sürdürmek, müşterinin yatırımını korumak ve en düşük yaşam döngüsü maliyetlerini elde etmek için "hizmet olarak" tekliflerimizi desteklemektedir.
Bu akıllı bina stratejisinin temel taşı, bağlı teknolojiler, dijital çözümler ve hizmetlerden oluşan sektör lideri bir ekosistem olan Johnson Controls OpenBlue'dur. OpenBlue, bir binanın canlı performasını okur ve performansı optimize etmek için sürekli olarak adapte olur. Binanın tüm sistemlerinden gelen verileri birleştirerek ve yapay zeka gibi gelişmiş dijital araçları kullanarak, izole sistemlerle mümkün olandan daha fazla enerji ve emisyon tasarrufu sağlayan içgörüler sağlayabiliriz. OpenBlue, bina endüstrisinde ölçülebilir sonuçların güçlü bir sağlayıcısı olarak tanınmaktadır.
