TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) adına MMO Antalya Şube yürütücülüğünde düzenlenen 5. Ulusal İklimlendirme Kongresi (İKLİM 2024), Antalya’da, 11-14 Aralık tarihlerihlerinde ANFAŞ Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşiyor. Kongre kapsamında düzenlenen ve çok sayıda firmanın katılımıyla 11 Aralık tarihinde başlayan İKLİM 2024 ve HOTEL-TECH ANTALYA Otel Teknik Ekipman Fuarı da dört gün boyunca ziyarete açık olacak.
Turizm, inşaat, otomotiv, tarım, sağlık gibi birçok sektörde yoğun olarak kullanılan iklimlendirme sistemleri hakkında, konunun tüm boyutlarıyla tartışılması amacıyla ilgili kesimleri bir araya getiren kongrede düzenlenen oturumlarda, iklimlendirme sistem ve teknolojilerindeki son trendler kapsamlı bir şekilde tartışılıyor.
Bu yıl “Enerjiyi Yenile, Karbonu Sıfırla, Konforlu Yaşa” temasıyla düzenlenen kongrede sunulan bildiriler ile oturumlar sonucu ortaya çıkan görüş ve öneriler, etkinlik sonrası bir sonuç bildirisi ile kamuoyuna duyurulacak.
Kongrenin açılış konuşmaları Makina Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca ve Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener tarafından yapıldı.
MMO Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener kongre açılışında özetle şöyle konuştu:
Enerjiyi Yenile, Karbonu Sıfırla, Konforlu Yaşa
“Odamız uzmanlık alanlarımızla ilgili tüm dallarda olduğu gibi, iklimlendirme alanında da geliştirici çalışmalara katkıda bulunmayı önemli görevlerinden biri olarak benimsemiştir. Bu kapsamda tesisat mühendisliği alanındaki gelişmeleri 31 yıldır düzenlediğimiz Ulusal Tesisat Mühendisliği Kongreleri ile irdeleyen Odamız, 2005 yılından itibaren de Ulusal İklimlendirme Kongrelerini düzenlemiştir.
Bu etkinliklerde paylaşılan bilgi ve teknoloji, meslek alanlarımızın ve bağlantılı sektörlerin gelişmesine, bu kongrenin ana teması olan “Enerjiyi Yenile, Karbonu Sıfırla, Konforlu Yaşa” esprisinde olduğu gibi halkımızın sağlıklı, temiz ortamlarda güven içinde yaşamasını amaçlamaktadır.
İklimlendirme cihaz ve sistemleri, endüstride, binalarda, ulaşım araçlarında, tarımda, sağlık sektörü ve daha birçok alanda yaygın bir şekilde kullanılmakta ve uygulama alanları gün geçtikçe artmaktadır. Ürün tasarımından imalata, satış hizmetleri, kullanım alanlarına ilişkin projelendirme hizmetleri, cihaz ve sistemlerin montaj, işletmeye alma, test, kontrol, kabul, işletme ve bakım aşamalarına kadar sürecin her noktasında makina mühendisleri görev yapmaktadır.
Dolayısıyla sektörün geliştirilmesi ve korunması bizler için özel bir önem taşımaktadır. Ancak ülkemizde iklimlendirme cihazları sektörü kararlı bir gelişme çizgisi gösterememiştir. Planlı sanayi politikalarının olmaması, tutarsız ihracat politikaları, yatırım malları ithalatında korumacılık faktörüne öncelik verilmemesi bu durumun nedenleri arasındadır. Sektör ihracatı 2023 yılında 7,2 milyar dolar olmuştur. 2024’ün ilk on aylık verileri aynı seviyede sürmektedir. Yabancı sermaye girişi ve artan ihracat ile ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 89’a ulaşmış durumdadır.
GSMH içinde yüzde 1,4 olan genel Ar-Ge ve inovasyon altyapısının gelişmemiş olması, ara mal üretimindeki yetersizlik, ara mesleki eleman ihtiyacı, markalaşma ve patent sayısındaki düşük düzey, kayıt dışı oranının yüksek olması, haksız rekabet, üniversite-sanayi işbirliği ve ortak çalışmaların yeterli olmaması, sektörün başlıca sorunları arasındadır.
Planlı kalkınmayı öngören politikalar gerekiyor
Ülkemiz yeraltı, yerüstü tüm kaynaklarını, doğal ve kültürel varlıklarını ve insan kaynaklarını özel çıkarlar uğruna yok eden bir düzenin boyunduruğu altındadır. Ülkemizin kaynaklarının ve üretim potansiyelinin rant ve kayırmacılık ile ithalat baskısından arındırılarak değerlendirilmesi gerekiyor. Bilimi ve teknolojiyi esas alan, Ar-Ge teşviklerinde tekellere değil ülkemiz insan gücüne ağırlık veren, yerli yatırımcıyı özendiren ve koruyan, devletin ekonomideki yönlendiriciliğini toplumsal yarar ilkesi temelinde benimseyen, dış girdilere bağımlı olmayan, laiklik ve sosyal hukuk devlet anlayışı temelinde istihdam odaklı, planlı bir kalkınmayı öngören politikalar gerekmektedir.
Siyasal ortamın da ekonomiyi, sanayiyi, üretimi, ithalata fazla bağımlı olmayan bir ihracatı, sanayileşmeye yönelik yatırımlar ile mühendisliği destekleyici bir değişime uğraması gerekiyor. Odamız, Odalarımız ve üst Birliğimiz TMMOB, meslek-meslektaş sorunları ile sanayi ve ülke sorunları arasındaki kopmaz bağlardan hareketle ülkemiz ve halkımızın çıkarlarını temel alan kamucu planlama, üretim, kalkınma, istihdam, adil vergi ve bölüşüm politikaları ve bu yöndeki bir demokratikleşme gerekliliğine inanmaktadır.”