6. Enerji Verimliliği Forumu bünyesinde 15 Ocak 2015 tarihinde, Türk Tesisat Mühendisleri Derneği Başkanı Bahri Türkmen'in, binalarda enerji verimliliği, bütünleşik tasarım yaklaşımı ve kentsel dönüşüm oturumunda yaptığı sunumu yayınlıyoruz.
"TTMD, Türk Tesisat Mühendisleri Derneği olarak biz enerji sitemleri tarihte nasıl çözülmüş diye baktığımızda, doğal havalandırma teknolojileri başarılı şekilde uygulandığını görüyoruz. Daha sonra çevreci yapı tarzı terkedilmiş, bu gün ise çözüm enerjiyi verimli kullanmaktır. Bu durumu algılayabilen teknolojik bakımdan gelişmiş ülkeler ciddi programlar ile hazırlıklara başlamıştır. Binalarda kullanılacak enerji miktarını yaklaşık sıfır hedeflemiş, tümyapı mevzuatını buna göre yenilemiş, amaca ulaşmada her türlü teşvik mekanizmasını harakete geçirmiştir. Artık dünyanın pek çok yerinde kendi gereksini olan enerjiyi kendisi üreten enerji etkin, ekolojik çevreci yapılar yükselmekte ve bunların sayıları giderek artmaktadır.
Peki biz ne yapmalıyız?
Yenilebilir enerjiler, doğal ısıtma soğutma havalandırma tekniklerinin maksimum kullanılması, çevreci yapıların oluşturulması, bu anlamda mimarların mühendislik disiplinlerinin geliştirilmesi gerekiyor, bu amaca ulaşmada üniversitelerimiz, meslek odalarımız, sektörel derneklerimiz, ve tabiki devletimiz elele yoğun işbirliği içinde olması lazım.
Türkiye'de enerji tüketim dağılımı, binalarda %34,5, ulaştırmada %18,3, sanayide %35,5, tarımda %6,6 enerji dışı ise %5,1'dir.Sanayi ve binaları topladığınız zaman ciddi bir rakam çıkıyor.
Türkiye'de elektrik enerjisi tüketim dağılımı ise; %50,1 sanayi, %47,3 binalar,%2,3 tarım, %0,3 ulaştırma olarak belirlenmiştir. Yine binalar ve sanayi önemli bir yüzdeye ulaşıyor.
Kaynaklara göre elektrik üretim oranları 2011 verileri ile; %26 kömür, %24 hidrolik, %47 doğalgaz, %1 fuel oil, %2 diğer olarak görülmektedir.
Türkiye'de doğalgaz kullanımı sektörel dağılımı yine 2011 verilerine göre, %21 sanayide, %53 elektrik üretiminde, %26 binalarda olarak tespit edilmiştir.
Elektrik santrallerinde atık ısıdan yararlanma başlığına bakarsak, 1973 petrol krizinden sonra enerji üretiminde %90 lar oranında dışa bağımlı olan Avrupa ülkeleri ciddi önlemler almışlar, yaptıkları planlamalarda yaklaşık 20 yıllık süreç içinde enerji ithalatında büyük azalmalar sağlamışlardır. Özellikle mevcut bölgesel ısıtma sistemleri geliştirilerek, termik santrallarla entegre edilmiş konuyla ilgili yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu gün Avrupa'da 100 den fazla şehir, şehir ısıtması yapan büyük ölçekli kojenerasyon sistemi ile çalışmaktadır. Genelde %45-50 ler mertebesinde olan elektrik üretim verimi söz konusu tesislerde 100-120 derece sıcaklıktaki atık ısının ısıtmada kullanımıyla %85-90 lara çıkarılmakta ve ısıtmada kullanılan enerji için ayrıca yakıt tüketilmemektedir. İthal edilen doğalgazın yarısının enerji üretiminde kullanan Türkiye'nin yasal düzenlemeleri olmadığı için doğalgazlı elektrik santralleri %50 gibi termik verimlerle sadece elektrik üretmekte, bu tesislerde kullanılmakta olan enerjinin yarısı soğutma kulelerinden havaya atılmaktadır. Enerjinin yanısıra büyük ölçü de su tüketilmektedir. Pek çok sanayi tesisinde aynı kampüs içinde doğalgazlı elektrik üretim tesisi çalıştırılırken, binalarda eş zamanlı olarak doğalgaz kazanları ve bireysel ısıtma cihazları kullanılmaktadır.
Bu gün elektrik enerjisi üretiminde zorunlu olarak yüksek sıcaklıklı kaynaklar kullanılıyor. Oysa bina ve kısmen sanayi sektöründe ise daha düşük sıcaklıklı enerji kullanılması mümkündür. Bu nedenle enerji ve ekserji verimliliği açısından bina ve sanayi yapılarında termal elektrik üretim tesislerinden atılan atık ısının kullanılması büyük bir fırsattır.
Elektrik üretim tesislerinin, binaların ısıtma ve soğutma sistemleriyle entegrasyonu zorunlu olmalı, bu husus yasalar ile düzenlenmelidir.
Elektrik santrallerinde atık ısıdan yararlanma konusunda şunları söyleyebiliriz. Son yönetmeliklerle bina sektöründe, ısıtma ve soğutma sistemlerine entegre olarak kendi ürettiği elektriği kendisi kullanan, yapı dışına satış yapmayan binalarda kojenerasyon sistem kapasitelerindeki sınırlamaların kaldırılmış olması olumlu bir gelişmedir. Ancak kendi ürettiği elektriği binanın kendisinin kullanması zorunluluğu, ısıtma, soğutma ve elektrik tüketiminde büyük oransal farklar bulunan bina sektöründe sadece küçük kapasiteli kojenerasyon sistemlerinin tesisini mümkün kılmaktadır. Sadece elektrik üreten termik santrallerde verim iyimser bir yaklaşımla %50 ler mertebesindedir. Bazı çok özel çözümler ile % 58 lere kadar çıkarılabilmektedir. Oysa, atık ısısı ısıtma ve soğutma sistemlerinde degğerlendirilebilen kojenerasyon/trijenerasyon sistemlerinde toplam verim %90 lara kadar çıkılabilmektedir. Söz konusu iki sistem arasında ki verim farkının üretilen ısının havaya atılmasından kaynaklandığı dikkate alınarak termik enerji üretim sistemlerinin bina sektörü ile bütünleştirilmesi sağlanmalı, yasa ve yönetmeliklerin bu doğrultuda düzenlenmesine çalışılmalıdır.
Isıtma ve soğutma modunda çalıştığı sürece eş zamanlı olarak elektrik üreten kojenerasyon sistemlerinde üretilen elektrik devlet tarafından koşulsuz alınmalı, lisans aranmamalıdır. Ülke ekonomisine katkısı ile çevreye salınacak imisyonlardaki azalma göz önünde bulundurularak, bundan sonra yapılacak elektrik üretim tesislerinin proje aşamasından itibaren kojenerasyon/trijenerasyon sistemi ile birlikte planlanmasının zorunlu kılınması, mevcutların ise 2023 e kadar atık ısılarından yararlanılır hale getirilmesi hedefi konulmalı, ilgili Bakanlıkların koordinasyonunda vergi indirimi, subvansiyon ve diğer destekler konusunda yasal düzenlemeler ile devlet desteği sağlanmalıdır.
kendi ürettiği elektriği binanın kendisinin kullanması zorunluluğu, ısıtma soğutma ve elektrik tüketiminde büyük oransal farklar bulunan yapı sektöründe sadece küçük kapasiteli kojenerasyon sistemlerinin tesisini mümkün kılmaktadır.
Isıtma ve soğutma modunda çalıştığı sürece eş zamanlı olarak elektrik üreten kojenerasyon sistemlerinde üretilen elektriğin devlet tarafından koşulsuz satın alınmalı ve lisans şartı aranmamalıdır.
Termik santrallarda yerli kömür kullanımı
Bu gün ülkemizde işletilmekte olan kömürlü termik santrallerinde entegre desülfürizasyon tesisleri kurularak yerli linyitlerin çevreyi kirletmeden kullanılabilmesi sağlanmalı, halihazırda çalışmakta olan tesislerin kapasitesi artırılmalıdır.
Türkiye rezerv bakımından en yüksek potansiyele sahip fosil yakıt olan kömürün kaynağında temizlenerek özellikle endüstriyel tesislerde kullanılması özendirilmelidir.
Genel teşvik programlarının uygulanması
Ülke ekonomisine katkıları ile çevreye salınacak emisyonlardaki azalmayla, bundan sonra yapılması planlanan tesislere örnek olması bakımından, Enerji Bakanlığı, EPDK, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile gerekli görüşmeler yapılarak vergi indirimi, subvansiyon ve diğer devlet desteği sağlanmalıdır.
Yerli yenilenebilir enerji sistemlerinin desteklenmesi ve sektör işbirliği
Yenilenebilir enerji kaynaklarının ekonomik olarak arz edilebilmesi için bu kapsamda yapılacak AR-GE çalışmaları teşvik edilmelidir.
Enerji verimliliği konusunda çıkarılan yasa ve yönetmeliklerin, enerji, bina, sanayi ve tarım sektörlerinde enerji ve ekserji verimliliği dikkate alınarak ve sektörün ilgili aktörleri ile birlikte hazırlanması sağlanmalıdır.
Verimli ısıtma - soğutma sistemleri ve ısı yalıtımının teşviki
Mevcut binalarda verimli ısıtma/soğutma sistemleri ve ısı yalıtım uygulanması gibi enerjinin verimli kullanılmasını sağlayacak sistemler; KDV muafiyeti, düşük faizli uzun süreli kredilendirme gibi finans finans mekanizmaları geliştirilerek teşvik edilmelidir.
Mevcut binalarda enerji etkin nasıl kullanılabilir
Yoğuşmalı ve ekonomizörlü kazanların kullanılması, otomatik kontrol ve oda bazında termostatik sıcaklık kontrolü, ısıtma ve soğutmada değişken debili pompa kullanılması, atık ısıdan geri kazanım, kojenerasyon vetrijenerasyon sistemlerinin atık ısılarından faydalanarak bölgesel ısıtma ve soğutma sistemleri, bina bazında yoğuşma teknolojisinden faydalanmak, klima sistemlerinde ısı geri kazanım sistemleri kullanmak, güneş enerjisi destekli ısıtma, soğutma ve sıcak su üretim sistemleri, makro veya mikro kojenerasyon tesisleri, ısı pompaları, akarsu göl ve yeraltı sularının ısı pompaları ile entegre kullanımı sayılabilir".{jcomments on}