Cumhuriyetin 100’üncü yılında 25’inci yaşını kutlayan ORGE, sektöründe her alanda olduğu gibi sürdürülebilirlik politikalarında da öncü çalışmalara imza atıyor. 2015 yılında ‘ORGE Geri Dönüşüm Programı’nı başlatan şirket, faaliyetlerinin temel sarf malzemesi olan kablo, bakır, alüminyum, demir, plastik boru, kablo makarası gibi hurda atıklarını dönüştürdü. Geçen yıl toplam 78 ton atığı ekonomiye kazandıran şirket, bu yılın ilk üç ayında da 13 tonu kablo kaynaklı 26 ton atığı daha dönüştürdü. 2015’ten bugüne toplam 626 ton atığı geri dönüştüren şirket, ekonomiye ciddi bir katkı sağladı.
Küresel iklim krizine karşı çözümler üzerinde yoğunlaşarak gelecek kuşaklara daha yaşanır bir dünya bırakmak için çalıştıklarının altını çizen ORGE Enerji Elektrik Taahhüt A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nevhan Gündüz, “ORGE olarak çeyrek asrı geride bırakıyoruz. Bu süre zarfından birçok ilke imza atarak sektörümüzde öncü olduk. Daha yaşanabilir bir dünya için 2015’te devreye aldığımız ‘ORGE Geri Dönüşüm Programı’mız da yine sektörümüzde örnek projelerden biri oldu” dedi. Bu proje kapsamında 2015-2022 yılları arasında toplam 604 ton atığı geri dönüştürdüklerinin bilgisini veren Gündüz, “2022 yılında yaklaşık 34 tonu kablo kaynaklı 78 tonun üstünde atığın geri dönüşümünü gerçekleştirdik. Bu yılın ilk üç ayında da 13 tonu kablo kaynaklı 26 ton atığı daha dönüştürdük. Böylece toplamda 626 ton atığı dönüştürmüş olduk” diye konuştu.
HEDEF VERİMLİ KAYNAK KULLANIMI
ORGE Sıfır Atık Projesi’ne ek olarak imalatlarda kullanılan ürünlerin önemli bölümünün geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmiş ürünlerden oluşmasını hedeflediklerini anlatan Nevhan Gündüz, “Böylece kaynaklarımızı daha verimli kullanmış olacağız” ifadelerini kullandı. Sürdürülebilirlik alanında dönüşüme yenilenebilir enerji alt başlığından başladıklarını aktaran Gündüz, çalışmalarının merkezine solar sistemleri ve bu alandaki en yeni teknolojileri koyduklarını kaydetti. Gündüz, “Yenilenebilir enerji alanında yatırımların hızlandırılması, mevcut kapasitede yenilenebilir enerjinin payının hızla artırılması ve bu alana yönelik teşviklerin iyileştirilmesi hem ülkemiz hem de dünya için hayati önem arz ediyor. Gelecek bu yönde şekillenecek. Biz de hem üzerimize düşeni yapmak, hem de gelecekte yerimizi almak üzere ilerliyoruz” şeklinde konuştu.
2030’DA YENİLENEBİLİR ENERJİNİN PAYI YÜZDE 70 OLACAK
Türkiye’nin güneş enerjisinde avantajlı konumda bulunduğuna dikkat çeken Gündüz, şöyle devam etti: “Rüzgar enerjisinde de çok şanslıyız. Hem güneş hem de rüzgar konusundaki avantajlarımızı değerlendirmemiz gerekiyor. 2030 yılına kadar elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin payının yüzde 70’lere çıkması öngörülüyor. Bunu gerçekleştirebilirsek çok önemli bir iş başarmış oluruz çünkü 2022 yılında enerji ithalatının bize faturası 100 milyar dolar civarında gerçekleşti. Güneşlenme değerlerimizin 7 kat fazla olduğu Almanya yüzde 35’lere varan oranda güneş enerjisi kullanırken, Türkiye’de bu oranın sadece yüzde 9 seviyelerinde gerçekleştiğini görüyoruz. Bu oranın artması gerekiyor.”