“İGDAŞ Genel Müdürü Dr. Özmen, “Olası Marmara depremine hazırlıklarımız çerçevesinde halen yürüttüğümüz ‘erken uyarı’ ve ‘erken müdahale sistemleri’ ile deprem anında çok önem arz edecek iletişim sistemlerimizi geliştirmeye kararlılıkla devam edeceğiz” dedi.
İGDAŞ Genel Müdürü Dr. Mithat Bülent Özmen, olası büyük Marmara depremi hazırlıkları çerçevesinde, İGDAŞ’ta son birkaç yıldır Türkiye ve dünyadaki son teknolojiyi hızla yaşama geçirdiklerini ve bunu kararlılıkla geliştirmeye devam edeceklerini belirtti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu tarafından, kamuoyuna açıklanan “İstanbul Deprem Seferberlik Planı” toplantısının konuşmacıları arasında, İGDAŞ Genel Müdürü Dr. Mithat Bülent Özmen de vardı.
Dr. Özmen, şunları söyledi:
“Olası bir deprem anında doğal gaz hatlarının önemi aşikar. İGDAŞ olarak beklenen Marmara depremi öncesinde güvenlik amacıyla, son birkaç yıldır pek çok çalışma yürütüyoruz.
İstanbul’daki tüm doğal gaz altyapısı, İGDAŞ Uzaktan Gözlem-Kontrol ve Veri Toplama Sistemi (SCADA) merkezinden, 7/24 sürekli olarak izlenmektedir. Böylece şebekede oluşabilecek tüm düzensizlikler, anında kontrol altına alınmakta ve deprem dahil, acil müdahale gerektiren durumlarda, doğal gaz akışı uzaktan kesilebilmektedir.
Ayrıca İGDAŞ, bir ‘Deprem Erken Uyarı’ sistemine sahiptir. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nin Marmara Denizi’nin kıyısında bulunan sensörleri ile TÜBİTAK’la birlikte geliştirdiğimiz 832 adet İGDAŞ ivme ölçeri, entegre bir şekilde çalışıyor. Bu sistemle deprem dalgalarının kıyıya ulaşmasından itibaren, depremin belli bir şiddet eşiğini geçmesi halinde, doğal gaz akışı otomatik olarak 832 ayrı noktadan kesilebilmekte. Böylece deprem sonrası yaşanabilecek doğal gaz kaynaklı yangın benzeri ikincil felaketlerin önüne geçilebilecektir.”
“Fiber Optik Tabanlı Deprem Erken Uyarı Sistemi Projesi”
Mevcut erken uyarı sistemine ek olarak, Kandilli Rasathanesi ile birlikte, “Fiber Optik Tabanlı Deprem Erken Uyarı Sistemi Projesi”ni geliştirdiklerini kaydeden Dr. Özmen, “Bu projeyle Marmara Denizi tabanında bulunan ve Adalar açıklarından geçen Ambarlı-Pendik arasındaki mevcut fiber optik kabloları, erken uyarı sensörü olarak kullanabileceğiz. Bu çalışma sayesinde olası bir Marmara depreminde, depremin gerçekleştiği yere bağlı olarak, 3 saniye ile 30 saniye arasında bir erken uyarı süresi elde edilebilecek” dedi.
Geliştirilen sistemin yapay zekâ ve akıllı öğrenme sürecinin 2024 sonuna kadar tamamlanmasını öngördüklerini ifade eden Dr. Özmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ayrıca, Marmara’nın batısında yer alan fiber optik kabloların da sisteme dahil edilmesiyle erken uyarı süresinin artması planlanmakta.
Diğer yandan dağıtım hatlarında; dünya standartlarına uygun yüksek mukavemetli çelik borular ile hafif, bükülebilir, yer hareketlerine karşı esnek, 6 kata kadar uzayabilen polietilen borular kullanıyoruz. Nitekim geçmiş deprem tecrübeleri bize, polietilen doğalgaz hatlarının neredeyse hiç hasar almadığını gösterdi.”
“Robot Göz” çelik borularda hasar tarayacak
Genel Müdür Dr. Özmen, bunların yanısıra TÜBİTAK ile birlikte yürüttükleri ve “Robot Göz” adını verdikleri “Boru İçi Denetleme Robotu” projesinin, 2024 yılında tamamlanmasının planlandığını bildirdi.
Dr. Özmen, “Bu sayede İGDAŞ çelik hat şebekesi robotlarla taranabilecek, çelik boruların röntgeni çekilebilecek. Olası deprem öncesi veya sonrasında hangi borularda hasar olduğu, olabileceği ve nerelere müdahale edilmesi gerektiği tespit edilebilecek” diye konuştu.
“İGDAŞ Deprem Risk Azaltım Sistemi” ile hızla hasar haritası
Yine yakın geçmişte, İstanbul Avrupa yakasını besleyen Esenyurt bölgesindeki ana doğalgaz basınç düşürme ve ölçüm istasyonlarımızın, BOTAŞ yedek hattına bağlanmasına yönelik çok önemli bir projeyi de başlattıklarını vurgulayan Dr. Özmen, konuşmasına şöyle devam etti:
“Böylece mevcut hatta bir hasar olması durumunda, arz güvenliğinin yedek hattan sağlanması amaçlanmıştır.
Yine Kandilli Rasathanesi ile birlikte geliştirdiğimiz ‘İGDAŞ Deprem Risk Azaltım Sistemi’ ile depremin gerçekleşmesinden itibaren 15 dakika içerisinde İstanbul hasar haritalarını üretebilmekte ve acil müdahale ekiplerine ulaştırabilmekteyiz.
Diğer taraftan bir afet anında en büyük sorunların başında internet erişim problemi geliyor. Yakın tarihte iç kaynaklarımızı kullanarak çevrimdışı mobil CBS uygulamasını hayata geçirdik. Bu sayede internetin olmadığı durumlarda da altyapı sistemine hızlı ve güvenli bir şekilde ulaşabiliyoruz ve gerekli müdahaleleri hızla yapabiliyoruz.
Yine afet sonrası kesintisiz iletişimi sağlamak amacıyla, mevcut analog telsiz sistemimizi tümüyle yeniledik ve sayısal telsiz sistemine geçtik. Böylece İstanbul genelinde üst seviyede telsizle iletişim kurma yeteneği kazandık.
İGDAŞ olarak olası Marmara depremine yönelik erken uyarı, erken müdahale ve iletişim sistemlerimizi geliştirmeye aynı kararlılıkla devam edeceğiz.”