Doğalgaz

DoğalgazDoğalgazTÜRKİYE DOĞAL GAZ YASASININ VE UYGULAMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

SUNUM: OĞUZ TÜRKYILMAZ / İSTANBUL BAROSU 1.7.2011
TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı
Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu Üyesi

4646 SAYILI Doğal Gaz Piyasası Yasası çıktığından  bugüne on yıl geçti.
Yasa tasarısı hazırlık sürecinde ilgili tarafların görüşleri alınmadan, nerede ise yabancı ülke yasalarından kopyala yapıştır yöntemiyle hazırlanmıştı.Tasarı,yeterince tartışılmadan çok hızlı bir şekilde TBMM’den geçmişti.


18.04.2001 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunun amacı, doğal gazın kaliteli, sürekli, ucuz, rekabete dayalı esaslar çerçevesinde çevreye zarar vermeyecek şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, doğal gaz piyasasının serbestleştirilerek mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir doğal gaz piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanması “ olarak ifade edilmekteydi.

Yasa da, doğal gaz piyasa faaliyetleri aşağıdaki şekilde ayrıştırılmıştı:
İthalat,İletim,Depolama,Toptan Satış,Dağıtım,İhracat,SDG Dağıtımı ve İletimi

EPDK’nın ,doğal gaz sektöründe bugüne değin verdiği lisansların dökümü 1.7.2011 itibariyle aşağıdadır.

Lisans Türü

Adet

1

Toplam İthalat Lisansı

39

  1. İthalat Lisansı

(Kamu 8,Özel Sektör 4)

  1. SPOT LNG-(Kamu 1,Özel Sektör 26)

12


27

2

İhracat (Kamu 1,Özel Sektör 3)

4

3

Toptan Satış(Kamu 1,Özel Sektör 33)

34

4

Depolama(Kamu 3,Özel sektör 1)

4

5

İletim(Kamu 1)

1

6

İletim (LNG) (Özel Sektör 18)

19

7

Toplam Sıkıştırılmış Doğal Gaz (CNG)

61

a) CNG satış (Özel Sektör 41)
b) CNG iletim ve dağıtım (Özel Sektör 20)

41
20

8

Dağıtım (Özel Sektör 59,Özelleşme Aşamasında 2)

62

Toplam

224


On yıl sonra,yasanın “doğal gaz piyasasının serbestleştirilerek mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir doğal gaz piyasasının oluşturulması” amacının, doğal gaz dağıtım, CNG iletim v e satış,LNG İletim,toptan satış ve ithalat faaliyetlerinde çok sayıda özel sektör şirketinin devreye girmesiyle büyük ölçüde gerçekleştiği öne sürülebilir.İthalat ve depolama hariç diğer tüm sektör faaliyetlerinde açık bir özel sektör eğemenliği olduğunu,EPDK verilerinden derlenen  yukarıdaki tablo göstermektedir.

Öte yanda,yasanın uygulama kabiliyeti   bulamayan maddelerinin başında, BOTAŞ’ın ikiye bölünmesi ve  özel sektörü ithalatta egemen kılmak için;   BOTAŞ’ın ithalat sözleşmelerinin özel sektöre devredilmesi ve ithalattaki  payının %20’ye düşürülmesi gelmektedir.

Dünya Bankasının Türkiye doğal gaz sektörünü değerlendiren raporunda bile, “BOTAŞ’a giydirilmeye çalışılan bir deli gömleği “ olarak nitelenen bu iddialı ve ülke gerçeklerine uygun düşmeyen hedefin gerçekleşmemesi ülke lehine olmuştur. İlginç olan, BOTAŞ’ın ithalat sözleşmelerinin altın tepsi içinde kendilerine sunulmasını isteyen özel sektörün ithalat yasağının kalması konusunda aynı derecede ısrarlı olmayışlarıdır. Sanki,kamu tekelinin yerini özel tekellerin alması istenmiştir.

Özel sektör kuruluşları,BOTAŞ’ın Rusya Federasyonu ile bu yıl sona erecek olan  yıllık 6 milyar m3  doğal gaz alım sözleşmesinin yenilenmemesi ve bu ithalatın özel şirketlerce yapılmasını savunmaktadırlar.BOTAŞ’ın Mavi Akım hattından yaptığı ithalatın 6 milyar m3’lük bölümünün de sözleşmesinin özel kuruluşlara devri için ihale açılmıştır.

SPOT LNG  İTHALATINA TEŞVİK

EPDK  2010 Doğal Gaz Sektör Raporuna göre,2009 yılındaki genel ekonomik kriz nedeniyle ülkelerin doğal gaz tüketimi azalmış, bu nedene bağlı olarak uluslararası piyasalarda LNG fiyatlarının düşmesi sonucunda spot LNG ithal edebilmek için lisans alan şirket sayısında artış meydana gelmiştir. Söz konusu düzenleme kapsamında 1.7.2011 tarihi  itibariyle 27 adet şirketin ithalat (spot LNG) lisansı  bulunmaktadır.

Gerek spot gerekse de uzun dönemli sözleşmelerle getirilen LNG olsun, 2008 yılından bu yana Türkiye'deki LNG ithalatının durumuna baktığımızda, 2008 yılında ulusal doğal gaz tüketiminin %14,9'u LNG ile karşılanmakta iken bu oran; 2009'da %17,5'e,  2010'da %22'ye kadar yükselmiştir. Doğal gaz tüketiminin LNG ile karşılanan kısmını şirketler bazında ayırdığımızda, EGEGAZ'ın ilk defa 2009 yılında getirdiği LNG ile tüketimin %1,5'ini karşıladığı, 2010 yılındaki artışla %8,2'ye çıktığı görülmektedir.

2008 yılında ithal edilen LNG'nin tümü BOTAŞ tarafından getirilmekte iken, 2009
yılında LNG'nin %91,5'i BOTAŞ, %8,5'i EGEGAZ tarafından getirilmiştir. 2010 yılında
EGEGAZ, LNG ithalatının %37,3'ünü sağlamakta iken BOTAŞ da %62,7'a düşmüştür.

Halen Doğal Gaz Piyasası Yasasını değiştirmeye yönelik bazı çalışmaların olduğu basında yer   almaktadır.Öte yanda, önceleri bu değişikliklerin 2011-2012  yasama döneminde  TBMM’ye getirileceği öne sürülürken,şimdi bu değişikliklerin KHK ile yapılabileceği ifade edilmektedir.

Doğalgaz Piyasa YapısıDoğalgaz Piyasa YapısıETKB tarafından hazırlanan taslak BOTAŞ’ın ikiye bölünmesini ve doğal gaz ticaretiyle ilgilenen bölümün süreç içinde  özelleştirilmesini,kamu şirketi olark BOTAŞ’ın faaliyetinin yalnızca iletimle sınırlı kalmasını öngörmektedir.

Eğer gerçekten şeffaf bir doğal gaz sektörü isteniyorsa,tasarı ilgili tüm tarafların,BOTAŞ ve ilgili diğer kamu kuruluşlarının,sektör derneklerinin,mühendis odalarının,meslek odalarının,uzmanların katılımıyla,kamuoyunun erişiminde,şeffaf bir ortamda,ortak uzlaşıyı yansıtacak bir şekilde hazırlanarak TBMM’ye sunulmalıdır.

Bu süreçte; BOTAŞ tarafından bir süredir kamuoyu erişimine engellenen kaynak bazında ithalat bilgileri, satışların sektörel dağılım bilgileri ve ana tüketici gruplarına aylık bazda satış fiyatları şeffaf bir şekilde kamuoyuna  duyurulmalıdır.  

Doğal Gaz Piyasası Yasasında  yapılacak değişikliklerle;  işlemediği açıkça belli olan sözleşme devirleri uygulamasından ve BOTAŞ’ı ikiye bölme planlarından vaz geçilmelidir.Tersine doğalgaz ve petrol sektörlerinde dikey bütünleşmeyi sağlayacak yasal  düzenlemeler yapılmalıdır.

Tüm dünyada petrol ve doğal gazın yapısı gereği birbirleriyle ayrılmaz bütünlüğü; arama ve üretimden, iletim ve tüketiciye, ulaşmada petrol ve doğal gazın değer zincirindeki halkalarının ayrılmaz olduğu göz önüne alınmalı ve dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de, petrol ve doğal gaz arama, üretim, rafinaj, iletim, dağıtım ve satış faaliyetleri dikey bütünleşmiş bir yapıda sürdürülmelidir. Bu amaçla, TPAO ve BOTAŞ’ı da bünyesine alacak TPDK, Türkiye Petrol ve Doğal Gaz Kurumu oluşturulmalıdır.
Bu Kurum faaliyetleri itibariyle:
-Yurt içi ve  dışında petrol ve doğal gaz arama ve üretim faaliyetlerini,
-Petrol ve doğal gaz iletim hatları tesis ve işletme faaliyetlerini,
-Petrol rafinerileri kurma ve işletme faaliyetlerini,
-Petrol ve doğal gaz  uygulamaları için mühendislik ve müşavirlik faaliyetlerini,
-Petrol ve doğal gaz teknolojileri araştırma, geliştirme faaliyetlerini,
-Petrol ve doğal gaz ticaret, ithalat, ihracat, toptan satış ve dağıtım faaliyetlerini,
-LNG terminalleri tesis ve işletme  faaliyetlerini,
-Yer altı doğal gaz depolama kurma ve işletme faaliyetlerini,
-Petrol depolama tesisleri kurma ve işletme faaliyetlerini,
gerçekleştirmeye uygun bir yapıda kurulmalıdır.

Arz güvenliği açısından iletimin kamu tekelinde olmasının yanı sıra, ithalat ve depolamada da kamunun ciddi bir ağırlığı olması gerekir. İletim, ithalat, toptan satış, LNG gazlaştırma ve depolama alanlarında faaliyet gösterecek  kamu şirketleri, kurulması önerilen Türkiye Petrol Ve Doğal Gaz Kurumu bünyesinde faaliyet göstermelidir.

Oluşturulacak Türkiye Petrol ve Doğal Gaz Kurumu ,  çalışanların  yönetim ve denetimde söz ve karar sahibi olacağı bir yapıda, kamu bünyesinde idari ve mali açıdan  özerk bir şirket olmalı ve gündelik siyasi çekişmelerden etkilenmeyecek, liyakat sahibi kamu yöneticileri tarafından yönetilmelidir.

Doğal gaz alım sözleşmelerinin hazırlık süreçlerinin zaman aldığı ve sona erecek sözleşmeler nedeniyle, önümüzdeki yıllarda arz açığı oluşması ihtimali göze alınarak, uygulanan doğal gaz ithalat yasağı son bulmalı, ETKB tarafından hazırlanacak gerçekçi ve güncel bir doğal gaz  arz planı çerçevesinde, BOTAŞ ile talepte bulunan diğer kuruluşlara yeni doğal gaz alım sözleşmesi yapma ve ithalat hakkı verilmelidir.

Ulusal Doğal Gaz Tüketim Verileri


2008 yılı için 36,865 milyar Sm3  olan ulusal doğal gaz tüketim miktarı, dünyada
yaşnan ekonomik krizin etkisiyle 2009 yılında 35,218 milyar Sm3‟e düşmüş ve 2010 yılında
37,411 milyar Sm3  seviyelerine ulaşarak, tekrar artış trendine girmiştir. Doğal gaz
kullanımının 2010 yılındaki sektörel dağılımı yüzde 51 elektrik, yüzde 32 sanayi, yüzde 17 konut olarak gerçekleşmiştir. 2010 yılı içinde tüketilen doğal gazın önceki üç senede olduğu
gibi yaklaşık yarısının elektrik üretiminde kullanıldığı görülmektedir.

Grafik  2010 Yılı Sektörel Doğal Gaz Tüketimi

Gaz Tüketim GrafiğiGaz Tüketim Grafiği



MEVCUT KURULU GÜCÜN 1.29 KATI ORANINDA ÇOK SAYIDA YENİ İTHAL KÖMÜR VE DOĞAL GAZ SANTRALI YATIRIMI GÜNDEMDE: ENERJİDE DIŞA BAĞIMLILIK PERÇİNLENİYOR

EPDK Lisans TabloEPDK Lisans Tablo

Tablo  – Yakıt / Kaynak Tiplerine Göre EPDK Lisansları (20.06.2011) Kaynak EPDKl


Mevcut kurulu gücün %17.71’ı düzeyinde olan  8 964.39 MW kapasitedeki taş kömürü santrallarına lisans verilmiş olup,11 764.60 MW  kapasitesindeki yatırımların lisans başvuruları ise,  başvuru,inceleme-değerlendirme ve uygun bulma aşamasındadır.Bu santrallara da lisans verilmesi halinde,çok büyük çoğunluğu ithal kömüre dayalı santrallerin yaratacağı  ilave kapasite 20 728.98 MW’ye ulaşacaktır.Başka bir deyişle mevcut Türkiye kurulu gücünün %40.95’i kadar yeni ithal kömür santrali kurulması söz konusudur.
Doğal gazda  durum  daha vahimdir. Mevcut kurulu gücün %27.86’sı oranında 14 103 MW kapasitede santral lisans almıştır. Başvuru,inceleme-değerlendirme ve uygun bulma aşamasındaki  santralların kurulu gücü ise 30 421.42 MW dir.Bu santralların da lisans alması durumunda,lisans alanlarla birlikte toplam 44 524.59 MW kapasite ile,bugünkü toplam kurulu gücün %87.94’ü oranında ilave doğal gaz santrali kurulacaktır.Bu santrallerin gereksineceği yıllık  gaz ihtiyacı ise yaklaşık 50 milyar m3’ü aşmaktadır.BOTAŞ’ın, Rusya ve Cezayir’lei 2011 ve 2012 yıllarında süreleri dolacak olan ve yenilenmeleri beklenmeyen sözleşmeleri düşülünce,Türkiye’nin yıllık 40 milyar m3 lük alım sözleşmeleri ancak cari ihtiyacı karşılayabilecektir.Bu durumda  kurulması öngörülen yeni doğal gaz yakıtlı elektrik üretim santrallarının  gaz ihtiyaçlarının, hangi ülkeden,hangi anlaşmalarla,hangi boru hatlarıyla ve hangi yatırımlarla karşılanacağı ise merak söz konusudur.
Yeni ithal kömür ve doğal gaz santrallerinin yaratacağı  65 253.57 MW kapasite ile,mevcut  toplam kurulu gücün %128.89’u kadar ithal doğal gaz ve kömür yakıtlı santral tesis edilmiş olacaktır.ETKB ve EPDK ‘ının sorumlu olduğu bu tablo,Türkiye’nin genel olarak dışa bağımlılığını,özel olarak elektrik üretimindeki dışa bağımlığını daha da perçinleyecektir.
Bu bilgiler,ETKB’nin Strateji Belgelerinde yer alan,” elektrik üretiminde doğal gazın payının %30’un altına düşürme” hedefinin maalesef boş bir hayal olarak kalacağını ortaya koymaktadır.
Öte yanda,mevcut kurulu gücün %263,8’ioranında,yeni kapasitelerin herhangi bir strateji ve plan gözetilmeksizin inşa edilmesiyle ulaşılması öngörülen toplam 184 164.38 kurulu gücün,enerji planlaması ne denli uygun ayrı bir tartışma konusudur.

ATILMASI GEREKEN ADIMLAR


Öte yanda,mevcut doğal gaz alım sözleşmeleri “takrir-i müzakere” konusu yapılmalı, anlaşmalarda fiyat iyileştirmeleri hedeflenmeli, alınmayan gazın bedelinin ödenmesine cevaz veren, gazın üçüncü ülkelere satılmasını önleyen hükümler iptal edilmelidir.

Gaz ihracatçısı kuruluşlarla yapılacak ayrı ticari anlaşmalarla satın alınan gaz bedellerinin mal ve hizmet ihracıyla ödenmesi sağlanmalıdır. Gaz teslimatlarında ihracatçı ülkelerden kaynaklanan eksiklikler ve aksamalar  ciddi tazminat konusu olmalıdır.

TPAO  Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, İran,Irak,Katar v.b. ülkelerle  ortak arama ve üretim anlaşmaları geliştirilmelidir.

TPAO’nun özelleştirilmesi planlarından vaz geçilmeli,petrol ve gaz sektörlerinde dikey bütünleşik  ve ulusal bir şampiyon olarak faaliyet gösterecek bir kamu şirketine dönüştürülmeli,bu amaçla TPAO’ya gerekli siyasi, ekonomik destek verilmelidir..

BOTAŞ’ın yürüttüğü Hazar ve Ortadoğu ülkelerinin gaz arzını Yunanistan üzerinden İtalya’ya, Bulgaristan, Romanya Macaristan, Avusturya ve Orta Avrupa’ya ulaştırmayı öngören projeler, Türkiye’nin basit bir transit ülke olması anlayışı bir kenara itilerek,doğal gaz taşıma ve ticaret merkezi olmasını öngören bir içeriğe kavuşacak şekilde düzenlenmelidir.Bu kapsamda, doğal gazın transit taşımaları ve ticareti ile ilgili yasal düzenlemeler tamamlanmalıdır.

Arz güvenliği ve fiyat istikrarı açısından artan doğal gaz tüketimine paralel olarak depolama kapasitesinin arttırılması zorunludur. Bu projelerin fizibilite çalışmaları ve yatırım finansmanını bulmak uzun zaman aldığından acilen yeni yeraltı depolama projeleri çalışmalarına başlanması gerekmektedir.2000 yılından beri sürüncemede kalan Tuz Gölü Depolama Tesislerinin Projesinde yapım çalışmalarına ivedilikle başlanmalıdır. TPAO’nun Silivri Depolama Tesisinin kapasite artırım imkanlarının arttırılmasını öngören çalışmaları hızla sonuçlandırılmalı ve kapasite arttırma yatırımı bir an önce yapılmalıdır.

Ülkemizde çeşitli derinliklerde tuz yatakları mevcuttur. Bu yatakların, bir yandan tuz ve diğer sanayi mamulleri üretme amaçlı entegre projelerinin yapılması ve ardından da (düşük basınçlı) gaz ve/veya sıvı yakıt deposu olarak kullanılmaları mümkündür. Bu konunun  uzman kadrolar tarafından ele alınması ve tüm ülke ölçeğinde projelendirilerek, bir plan dahilinde devreye alınması yararlı görülmektedir.

BOTAŞ’ın EGO’dan alacakları dondurulmuş ve  tahsili Başkent Gaz’ın özelleştirmesi sonrasına bırakılmıştır. Başkent Gaz özelleştirilmesi durdurulmalı, bu kuruluş borçlarına karşılık kurulması öngörülen Türkiye Petrol ve Gaz Kurumu bünyesine alınmalıdır. Ayrıca Belediye Şirketi olan İGDAŞ’ın da özelleştirme işlemleri durdurulmalı ve bu şirket de, Türkiye Petrol ve Gaz Kurumuna devredilmelidir.

Temel bir ihtiyaç olan doğal gaz fiyatları üzerindeki %18 KDV %1’e düşürülmeli, ÖTV kaldırılmalı ve ÖTV’den de KDV alınması uygulaması son bulmalıdır.





Lisans Türü



Adet



1



Toplam İthalat Lisansı



39



İthalat Lisansı



(Kamu 8,Özel Sektör 4)

SPOT LNG-(Kamu 1,Özel Sektör 26)





12



27



2



İhracat (Kamu 1,Özel Sektör 3)



4



3



Toptan Satış(Kamu 1,Özel Sektör 33)



34



4



Depolama(Kamu 3,Özel sektör 1)



4



5



İletim(Kamu 1)



1



6



İletim (LNG) (Özel Sektör 18)



19



7



Toplam Sıkıştırılmış Doğal Gaz (CNG)



61



a) CNG satış (Özel Sektör 41)
b) CNG iletim ve dağıtım (Özel Sektör 20)



41
20



8



Dağıtım (Özel Sektör 59,Özelleşme Aşamasında 2)



62



Toplam



224



Save
Cookies user preferences
We use cookies to ensure you to get the best experience on our website. If you decline the use of cookies, this website may not function as expected.
Accept all
Decline all
Functional
Tools used to give you more features when navigating on the website, this can include social sharing.
AddThis
Anladım!
Decline