İTÜ Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Araştırma ve Uygulama Merkezi Yöneticisi Prof.Miktad Kadıoğlu'nun yazdığı ve Marmara Belediyeler Birliği tarafından yayınlanan "Afet Yönetimi, Beklenilmeyeni Beklemek, En Kötüsünü Yönetmek " isimli kitabı yayınlandı.
Afet Yönetimi Beklenilmeyeni Beklemek, En Kötüsünü Yönetmek
Yazan: Prof. Dr. Mikdat KADIOĞLU- İTÜ Afet Yönetimi Araştırma ve Uygulama Merkezi
....Afetler, her zaman, her yerde, birçok şekilde ortaya çıkabilir- deprem, kuş gribi,SARS, çığ, fırtına, sel, volkanik patlama,heyelan, tsunami, yangın, tehlikeli maddeler, gemi ve uçak kazası, terör, vb. gibi.
Afet sonucu doğuran tehlike ve tehditlerin gelişmesi bazen günler veya haftalar sürer ya da bazen aniden ve hiç uyarmadan ortaya çıkarlar. Her yıl milyonlarca insan afetlerde felaketle ve afetlerin birçok korkutucu sonuçlarıyla karşı karşıya gelir. Böylece yıl boyunca her türlü afet dünyanın değişik yerlerini vurmaktadır. Afetler büyük yıkıma ve acıya sebep olurken aynı zamanda yerel ve ulusal ve bölgesel olarak ekonomileri de kötü bir şekilde etkiler. Böylece afetlere gereği gibi ve yeterince hazırlanamayan uluslar bir “yıkım ve yara sarma” sarmalına girer.
Farklı yer-iklim koşulları ülkemizin farklı bölgelerinde hâkim olduğu için değişik bölgelerimizde sel, kuraklık, deprem, toprak kayması, terör gibi değişik afetler ortaya çıkmaktadır. Bir yandan son zamanlarda dünyanın çeşitli yerlerinde görülen felaketler, tüm dünyadaki insanların afetlere acil yardımlarda bulunurken, diğer yandan da afet öncesi çalışmalarla afetlerden dolayı oluşan her türlü kayıpların azaltılması konusuna diğer bir deyişle afet yönetimine daha fazla önem verilmektedir.
Ayrıca unutulmamalıdır ki küresel iklim değişikliği sebebiyle bir coğrafyada uzun yıllar boyu görülmeyen afet türleri de görülebilmektedir.
Zamana bağlı olarak coğrafi kıtalarla hatta ülkelerle özdeşleşen afet türlerinin çok farklı kıta ve ülkelerde de görülmeye başlaması kaçınılmazdır.
Artık bu bakış açısını acil yardımın geleneksel uygulamasından tüm tehlikelere yönelik (doğal, biyolojik ve teknolojik) oluşacak afet riskini azaltmak şekline değiştirmek için öncelikle toplumun afet ve acil durum yönetimine bakışını değiştirmemiz gerekmekte. Ayrıca her seviyedeki yönetimlerin en temel görevi bilimsel esaslara göre halkın katılımını da sağlayarak hem toplumu, hem de yerleşim birimlerini ve şehirleri afetlere dirençli bir hale getirmek olmalıdır...