Önceden ne kadar planlama ve hazırlık yapılırsa yapılsın, inşaat projelerinde gecikmeler yaşanabiliyor. Şantiyelerde yaşanan gecikmeler, inşaatı giderek daha maliyetli bir hale getirebiliyor. Özellikle dışarıdan tedarik edilmesi mümkün ürünlerin şantiyede üretilmesi veya inşa edilmesi projenin geç tamamlamasına neden olabiliyor.

Türkiye’de ve dünyada giderek artan nüfus ve sanayi faaliyetleri, sürdürülebilir su yönetimi çözümlerini her zamankinden daha önemli hale getiriyor. Türkiye’nin coğrafi konumu itibarıyla su kıtlığına yatkın bir bölgede yer alması, su kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesini zorunlu kılıyor. Türkiye’de başta tarım ve sulama olmak üzere endüstriyel su arıtma, belediye su temini ve dağıtımı alanlarında, petrol ve gaz, madencilik ve elektrik endüstrilerinde su kalitesini artıran teknolojik çözümlere ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Xylem Türkiye Genel Müdürü Altuğ Bilgiç, “Bu çözümler başta verimli su kullanımı, çevrenin ve kaynakların korunması, maliyet tasarrufu, mevzuata uygunluk olmak üzere sürdürülebilir gelecek hedefine rehberlik ediyor” dedi.

Su, tüm canlıların yaşamı için zorunlu bir ihtiyaç; ancak dünya genelinde su kaynaklarının tükenme riski her geçen gün artıyor. Çeşitli nedenlerle her yıl 25 ülke yüksek su stresine maruz kalıyor. 2050 yılına kadar yüzde 25 artması beklenen küresel nüfusla birlikte bu sorunun giderek artacağı öngörülüyor.

Ülkeler, su stresi ile mücadele kapsamında çeşitli önlemler alıyor. Gri su geri dönüşümü de su kriziyle mücadele kapsamında alınan önlemler arasında yer alıyor.Çünkü gri suların verimli kullanımı için geliştirilen arıtma ve depolama sistemleri ile yaşam alanında kullanılan sudan yüzde 50’ye varan oranlarda tasarruf sağlanabiliyor. Yüzde 50 su tasarrufu ise bir hanede günde yaklaşık 70 litre su tasarrufu yapılması anlamına geliyor.

Çiftlikler için su; evsel kullanım, yangınla mücadele, ekili alanların ve besi hayvanlarının gelişimi için en temel unsurdur. Ancak çiftliklerde yaşamı sürdürülebilir kılan suyu, doğru yönetemediğinizde yaşamsal tehdit oluşturabiliyor. Özellikle suyun depolanmasında kullanılan betonarme su depoları, suyun güvenli bir şekilde muhafaza edilebilmesi noktasında da yetersiz kalıyor. Çünkü dış ortam şartlarından etkilenen betonarme su depoları, suyun kimyasal yapısını bozup, bulaşıcı hastalıklara sebebiyet verebiliyor.

Su depolama sistemleri alanında müşterilerine yeni nesil çözümler sunan Ekomaxi, dünya genelindeki prestijli projelerin çözüm ortağı olmaya devam ediyor.
Irak’ın Erbil kentinde inşa edilen ve 'yüzyılın projesi' olarak adlandırılan ‘The Boulevard Karma Yaşam Kompleksi’nin su depolama sistemlerindeki tercihi de Ekomaxi oldu.

İngiltere'de başarılı gayrimenkul projelerinin belirlendiği International Property Awards’ın Avrupa Gayrimenkul Ödülleri bölgesel yarışmasında 'En İyi Kamu Hizmeti Mimarisi' kategorisinde ödüle layık görülen “Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri” projesinin de su depolama sistemlerindeki tercihi Ekomaxi oldu.

Dünyanın temiz su ihtiyacını karşılamada yaratıcı çözümler üreten küresel bir su teknolojisi şirketi olan Xylem, denizcilik sektörüne suyun daha verimli kullanılmasını sağlayan, çevre düzenleme yasalarına uygun, alan ve maliyet tasarrufu oluşturan, ihtiyaca göre özelleştirilebilip ölçeklenebilen yüksek performanslı su yönetimi çözümleri sunuyor. Su teknolojilerinde 100 yılı aşkın uzmanlığa ve denizcilik sektörüne dair kapsamlı bilgi birikimine sahip olan şirketin sunduğu hizmetler arasında; balast suyu arıtma sistemleri, atık su arıtma sistemleri ve su kalitesi izleme sistemleri gibi ürünler bulunuyor. Xylem’in denizcilik sektörüne yönelik tüm hizmetleri, sürdürülebilirlik ve çevreye karşı sorumluluk noktasında buluşuyor.

Yaşam alanlarında musluktan akan suyun muhafaza edildiği depoların ne kadar güvenli olduğu hep tartışma konusudur. Özellikle de betonarme su depolarında muhafaza edilen suyun kalitesi…Çünkü dış ortam şartlarından etkilenen betonarme su depolarında zaman içerisinde; pas, yosun ve bakteri oluşabiliyor. Bu durum insanların lejyoner hastalığına yakalanmalarının da en önemli nedenleri arasında gösteriliyor. Ancak betonarme su depolarının verdiği zarar bununla da sınırlı değil, zamanla yapının güvenliğini de tehdit edebiliyor. Çünkü binaların bodrum katında bulunan betonarme depolardaki çatlaklardan sızan sular zamanla temelde çürümelere neden olabiliyor.

Save
Cookies user preferences
We use cookies to ensure you to get the best experience on our website. If you decline the use of cookies, this website may not function as expected.
Accept all
Decline all
Functional
Tools used to give you more features when navigating on the website, this can include social sharing.
AddThis
Anladım!
Decline