Türkiye'nin 1990-2011 döneminde enerji talep, üretim, ithalat ve ihracatının gelişimiyle ilgili veriler incelendiğinde, 1990'dan bu yana hızla artan bir dış bağımlılığın olduğunu görmekteyiz. 1990'da yüzde 48.1 olan talebin yerli üretimle karşılanma oranı 2000'de yüzde 33.1'e gerilemiş, 2008'de ise yüzde 27.2'ye düşmüş olup, 2011 program hedefi ise yüzde 27.6'dır. Son dönemlerde izlenen politikaların sürdürülmesi halinde birincil enerji tüketimi dörtte üç oranında dışa bağımlılığın devam edeceğini ve daha da artacağını söylemek mümkündür.

Yerli kaynaklardan üretilen enerji miktarındaki artışlar çok sınırlı olduğu için hızla artan enerji talebini karşılamamış ve net enerji ithalatı 1990'daki 28 500 bintep değerinden 2009'da 78 060 bintep değerine ulaşmıştır. Enerji ithalatı tutarının 2011'de 82 700 bintep'e ulaşacağı tahmin edilmektedir.

2011 programında yer alan bilgilere göre 2009'da birincil enerji tüketimi içinde doğalgaz yüzde 31.6'lık payla birinci gelirken, petrol yüzde 27.9'luk paylaikinci, taş kömürü yüzde 15.8'le üçüncü, linyit yüzde 14.8'le dördüncü sırada yer almıştır. 2011'de de bu eğilimin sürmesi doğalgazın payının yüzde 33.3'e yükselmesi ve fosil yakıtların payının yüzde 91.3'e ulaşması beklenmektedir.

Enerji İthalat Faturası Ağırlaşıyor

Birincil enerji tüketimi içinde ilk üç sırada yer alan ve neredeyse tamamına yakın bölümü ithal edilen ve petrol, doğalgaz ve taş kömürü için ödenen ithalat bedeli 2000'de 9.398 milyar dolarken, ithalat faturası 2005'de 21.226 milyar dolara, 2008'de ise 48.252 milyar dolara yükselmiştir. 2010'da 38.462 milyar dolar olan enerji girdileri ithalatı 2011'in ilk çeyreğinde 11.7 milyar dolar olarak gierçekleşmiş olup, yıl sonunda 50 milyar dolara ulaşması söz konusudur. Toplam ithalatın dörtte birine ulaşan enerji girdileri ithalatı, dış ticaret açığının da en önemli etkenlerindendir...

Makalenin Devamı : Mühendis ve Makina Dergisi Cilt: 52 Sayı: 617

http://www.mmo.org.tr/yayinlar/dergi_goster.php?kodu=1139&dergi=1