Elektrik


Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) düzenlediği basın toplantısıyla `Elektrik Özelleştirmeleri Raporu`nu basına ve kamuoyuna sundu. EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş`ın açılış konuşmasının ardından EMO Enerji Birim Koordinatörü Olgun Sakarya`nın sunumunu gerçekleştirdiği raporda, elektrik üretim ve dağıtım özelleştirmelerinden elektrik borsasına, elektrik faturalarına yapılan zamlardan enflasyonun bile üzerine çıkan artışlarla dağıtım şirketlerine kullanıcılar üzerinden sağlanan haksız kazançlara, kayıp-kaçaklardan sayaç okuma bedeline kadar tüm ayrıntılar ortaya konuldu.

 


EMO Genel Merkezi‘nde düzenlenen basın toplantısına, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Yeşil, EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, Yazmanı Erdal Apaçık ve EMO Enerji Birim Koordinatörü Olgun Sakarya katıldı.

EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş, basın toplantısında kamusal hizmet anlayışının terk edildiğini; serbestleşme, özelleştirme ve neoliberal politikalarla enerji sektörünün kaos ortamına itildiğini belirterek, "Perşembenin gelişinin çarşambadan belli olduğu bir sürece evriliyor yaşadıklarımız. Türkiye maalesef enerji alanında özellikle elektrik enerjisi üretim ve dağıtım noktasında öngörüsünü kaybetmiş, dünya ölçeğinde hem vatandaşına hem sanayicisine en pahalı elektriği sunan ülke konumuna gelmiş" diye konuştu. Göltaş, ithalatın 54 milyar doları bulduğunu, son 10 yılda doğalgaz ve ithal kömür için ödenen faturanın da 290 milyar dolara ulaştığını anımsatarak, "Bu anlaşılabilir, sürdürülebilir değildir" dedi.

EMO Yönetim Kurulu Başkanı Göltaş, mevcut durumda 53 bin 563 megavatlık kurulu güçle 228.4 milyar kilovat saatlik elektrik üretimi yapıldığını belirtirken, elektrik alanında uygulanan serbestleşme politikalarını kısaca tarihsel olarak özetledi. Elektrik üretim ve dağıtımındaki doğal tekel konumunun kırılarak özel üretim ve dağıtım şirketlerinin yer almasının önünün açıldığını, AKTAŞ, ÇEAŞ, KEPEZ ve Kayseri Elektrik örnekleri ile Yap-İşlet-Devret, Yap-İşlet modelleriyle enerji alanının serbest piyasacı anlayış içerisinde kaos ortamına itildiğini anlattı. Göltaş, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Yasası‘nın ardından kamunun elinin kolunun bağlandığını, özel sektörün inisiyatifine bırakıldığını, ve son 10-15 yıl içerisinde üretimde istikrarın bozulduğunu, yatırımların sağlıklı olmadığını kaydetti. Bu ortamda Türkiye‘nin zaman zaman elektrik krizleriyle karşılaştığını, 2009 yılında yaşanan krizle talepteki azalmanın sayesinde elektrik krizinin ötelendiğini anımsatan Göltaş, bu yatırımsızlık süreci ile Türkiye‘nin enerji kriziyle önümüzdeki yıllarda karşılaşacağını belirtti.

Göltaş, Elektrik Piyasası Yasası‘ndaki elektrik hizmetinin kaliteli, kesintisiz, ucuz olarak vatandaşa sunulması ve rekabet ortamı sağlanması hedefi ile özelleştirme için söylenen şu amaçları anımsattı:

"Varlıkların verimli işletilmesi, maliyetlerin düşürülmesi. Elektrik enerjisi arz güvenliğinin sağlanması ve arz kalitesinin artırılması. Kayıp/kaçakta azaltma sağlanması. Yenileme ve genişleme yatırımlarının özel sektör tarafından yapılması. Rekabet sonucu sağlanan faydaların tüketicilere yansıtılması."

Bu amaçların hiçbirinin gerçekleşmediğine dikkat çeken Cengiz Göltaş, "Tam tersine doğalgazdaki ve ithal kömürdeki bağımlılığını artırmış, nükleer santral tartışmalarıyla enerji politikaları mirasyedi bir anlayışa dönüşmüştür" dedi.

Elektrik Özelleştirmeleri Raporu‘nun sunumunu yapan EMO Enerji Birim Koordinatörü Olgun Sakarya, önce elektrik üretim ve dağıtımında yapılan özelleştirmeleri ve gelinen aşamaları anlattı. Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş özelleştirmesi ile ilgili Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararı üzerinden 1.5 yıl geçmesine rağmen halen devir işleminin gerçekleştirilmediğini, diğer dağıtım ihalelerinde ise ihalede en yüksek teklifi veren bir sonraki katılımcıya geçilerek sürecin devam ettirildiğini anlattı. İlk üretim özelleştirmesi olarak tanımlanabilecek Ankara Doğalgaz Üretim A.Ş (ADÜAŞ) özelleştirmesiyle devredilen HES‘lerden gerçekleştirilen elektrik üretimlerinin özelleştirmenin ardından birden bire arttığını, bu artışın 2.5 kat olduğunu, bunun üzerine yapılan su gelirlerine ilişkin incelemede de bu artışı açıklayacak bir değişiklik bulunmadığını ortaya koyan Sakarya, "Sanki kamu elden çıkartmak için bu tür özelleştirme öncesinde işlevsizleştirmiş gibi görünüyor" dedi. Sakarya, üretim özelleştirmelerine ilişkin gelinen durum hakkında yaptığı bilgilendirmenin ardından elektrik enerjisi tüketim bedelleri adı altında tüketicilerden gerçekleştirilen tahsilatları ve yapılan zamları ortaya koydu.

Ocak-Şubatta Tüketiciye Şirketlerin Ek Faturası: 100 Milyon TL

Olgun Sakarya sunumunda, ocak ve şubat aylarında elektrik borsasında yaşanan fiyat dalgalanmalarını ortaya koydu. Sakarya, EPDK‘nın 2012 yılı için öngördüğü toptan fiyat rakamı 12.39 kuruş iken, bu piyasada fiyatların şubat ayında 50 kuruşa yaklaştığını, şubat ayında ise gün öncesi piyasasında kilovat saat başına birim fiyatın 2 liraya kadar çıktığını grafik üzerinde gösterdi. Sakarya, şöyle konuştu:

"Elektriğin önemli bir özelliği depolanamaması; üretildiği anda kullanılması gerekiyor. Üretim ve tüketimin birbirini dengelemesi gerekiyor. Talebin miktara göre açıkta kalan kısmı piyasadan karşılanmaya çalışılıyor. Ama buradaki akıl almaz fiyatı anlamak, birinin bize izah etmesi mümkün değil. Bu kamuoyuna da her ne hikmetse pek yansımadı. 13 Şubat‘ta piyasada dönen enerjinin karşılığının 66 milyon TL olduğunu gördük. Normal koşullarda bunun 10 milyon TL olması gerekiyordu. Ocak ayındaki ufak-tefek sapmalar, gerek şubat ayının değişik günlerindeki sapmalar, bunların maliyetinin yaklaşık 100 milyon TL civarında olduğunu öngörüyoruz. 2 ayda tüketicinin sırtına yüklenmiş miktar bu. Özel sektör bu tür sıkıntıları fırsat bilip, istediği gibi manipülasyon yapmaktadır."

Kayıp-Kaçak Hedefinde Oynamanın Faturası: 1.13 Milyar TL

EMO Enerji Birim Koordinatörü, kayıp-kaçak konusunda yaşanan tartışmalara da sunumunda açıklık getirdi. Olgun Sakarya, 2010 yılı gerçekleşmelerinin halen açıklanmamış olmasını "Şeffaf piyasada üzerine herhalde perde düştü" sözleriyle eleştirerek, EPDK‘nın kayıp-kaçak hedefleri ile gerçekleşmelerini gösterdiği tablo üzerinde kayıp kaçak üzerinde yapılan oynamaları anlattı. Sakarya, yıllık yüzde 7 talep artışıyla kayıp-kaçak hedefleri üzerinde yaptıkları hesaplamaya göre 2011-2015 yılları arasında kayıp-kaçak adı altında 8 milyar kilovat saatlik enerji için bugünkü değerler üzerinden 1.13 milyar TL‘nin tüketicilerden tahsil edileceğini; bu rakamın piyasadaki rayiç fiyatlar üzerinden daha da yükseleceğini bildirdi. Özelleştirme ihalelerine ilişkin bilgi dokümanında yer alan ifadelere göre ihalelere katılan şirketlerin söz konusu dağıtım kuruluşlarının kayıp-kaçak dahil her türlü verisine ve bilgisine sahip olduklarını, bu nedenle ihale sonrasında EPDK kanalıyla kayıp-kaçak hedeflerinde değişiklik yapılmasının doğru olmadığını anlatan Sakarya, dağıtım şirketleri üzerinden örnekler verdi. Örneğin Kayseri Elektrik‘in yıllardır kayıp-kaçak oranı yüzde 7-8 arasındayken, EPDK‘nın kayıp-kaçak oranını yüzde 10.1‘e sabitlediğini, aynı şeyin Çoruh‘ta, Meram‘da, AKEDAŞ‘ta olduğunu belirtti.

Enflasyonu Katlayan Artışlar

Sayaç okuma bedeline ilişkin tüketicilere yapılan adaletsizliği de hesaplamalarla rakamlarla ortaya koyan Sakarya, gelinen noktada sayaç okuma bedelinin kullanılan kilovat saat üzerinden alınması gibi aynı işe farklı bedel uygulanması gibi bir yanlıştan dönülürken, yine mesken tüketicilerini mağdur eden yeni bir uygulamanın başlatıldığını anlattı. Olgun Sakarya, Türkiye ortalamasında mesken tüketiminin 150 kilovat saat olduğunu, ama sayaç okuma için konulan sabit bedel uygulaması ile sanki 402 kilovat saat tüketimleri varmış gibi tahsilat yapıldığını kaydetti. Bağlantı, kesme-bağlama, güvence bedellerinin de 2011 yılında enflasyonun kat be kat üzerinde arttırılarak dağıtım şirketlerine haksız kazanç yolu açıldığı da sunumda ortaya konuldu.



SOLAR STORAGE & NEXTGEN 2024

07 - 09 Kasım 2024 - İSTANBUL
SOLAR STORAGE 2023
Save
Cookies user preferences
We use cookies to ensure you to get the best experience on our website. If you decline the use of cookies, this website may not function as expected.
Accept all
Decline all
Functional
Tools used to give you more features when navigating on the website, this can include social sharing.
AddThis
Anladım!
Decline