Enerji

IAEE Seçilmiş Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, petrol fiyatlarındaki düşüşün Japonya, Almanya, İtalya, Türkiye gibi ithal petrole dayalı ülkelerin ekonomilerini olumlu etkileyeceğini ancak kaya gazı yatırımlarında da gerilemeye neden olacağını ifade etti.

Özellikle kaya gazı rezervi bakımından ciddi potansiyele sahip Türkiye’nin bu alanda çalışmalarını geliştirmesi ve petrol fiyatlarındaki düşüşün Türkiye’deki enerji yatırımlarında rehavete yol açmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Kumbaroğlu,

“Fiyatı görece pahalı olsa da alternatif enerji kaynaklarına yönelmek ithal bağımlılığından kurtulmak için gerekli. Türkiye’nin de kendi enerji kaynağına sahip olması gerekiyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi kaya gazı üretimi açısından verimli bir bölge. İki yıl önce sondajın başladığı Diyarbakır’daki Sarıbuğday kuyusunda çatlatma çalışmalarının sonuçları bekleniyor. Türkiye’deki kayagazı ve petrol kaynaklarını değerlendirmek için sondajların artması gerekiyor. Bunu çevreye zarar vermeden yapmak mümkün. Güneydoğu Anadolu havzasındaki Dadaş formasyonu ve Trakya havzasındaki Hamitabat formasyonu dışında Tuz Gölü ve Sivas civarı kaya gazı olduğu düşünülen diğer alanlar olarak ön plana çıkıyor. Kaya gazı konusunda böylesine önemli bir coğrafyayı verimli kullanabilmek lazım” ifadelerini kullandı.

 

Teksas Üniversitesi’nden Dr. Gürcan Gülen, petrol fiyatlarındaki düşüşün neticesinde çok sayıda petrol ve doğal gaz şirketinin uluslararası boyutta 2015 bütçesini kıstığını kaydetti. Gülen, ABD’de son 10 yılda yüksek oranda yatırım çeken kaya gazı gibi konvansiyonel olmayan gaz ve petrol operasyonlarının da buna dahil olduğunun altını çizdi.

Boğaziçi Üniversitesi Vedat Yerlici Kongre Merkezi’nde Enerji Ekonomisi Derneği (EED) üyeleri için enerji sektöründeki son gelişmeleri değerlendiren Dr. Gülen, ABD’de doğal gaz fiyatının uzun zamandır üreticiler tarafından ihtiyaç duyulan seviyenin altında seyrettiğini anımsatarak, petrol fiyatındaki düşüşün yan ürünlerden sağlanan kazancı da eritmesi nedeniyle yatırımların yavaşladığını, açılan kuyu sayısının azaldığını bildirdi.

Dr. Gürcan Gülen, 2010’dan beri petrol fiyatının doğal gaz fiyatına oranı 25’in üzerindeyken, bu oranın 15 seviyesine düştüğünü, bu şartlarda, ABD’deki petrokimya tesislerinin ve LNG ihracatçılarının avantajının ciddi oranda azaldığını ifade ederek, şunları söyledi:

“Kaya gazı üretiminin sürdürülebilmesi devamlı yeni kuyu açımına bağlı olduğu için, sondaj faaliyetlerindeki azalma, üretimin daha önceden inişe geçmesine yol açabilir. Bazı tahminlere göre 2020’lerin ortasında beklenen tavan üretim, bazı sahalarda çok daha erken yaşanabilir. Bu şartlar altında, ABD’den LNG ihracatının yıllık 20-25 milyon tonu geçmesi pek mümkün gözükmüyor. Bazı LNG projeleri şimdiden askıya alınıyor, yatırım kararları erteleniyor.”

Türkiye dahil çok sayıda ülkede bu kaynakların üretilmesi için yapılan yatırımların da yavaşladığını veya toptan askıya alındığını vurgulayan Dr. Gülen, “Petrole endeksli doğal gaz fiyatlarının düşmesi ithalâtçı ülkeleri rahatlattığı için, alternatif ve/veya yerli kaynak bulma ihtiyacı ivediliğini yitirmiş gözüküyor ki bu uzun vadede yanlış bir strateji olabilir” dedi.{jcomments on}



SOLAREX İstanbul 2024

04 - 06 Nisan 2024 - İSTANBUL
SOLAREX İstanbul 2024

Sürdürülebilir Tesis Yönetimi Zirvesi

28 Mayıs 2024 - İSTANBUL
Sürdürülebilir Tesis Yönetimi Zirvesi - 2024

SOLAR STORAGE & NEXTGEN 2024

07 - 09 Kasım 2024 - İSTANBUL
SOLAR STORAGE 2023
Save
Cookies user preferences
We use cookies to ensure you to get the best experience on our website. If you decline the use of cookies, this website may not function as expected.
Accept all
Decline all
Functional
Tools used to give you more features when navigating on the website, this can include social sharing.
AddThis
Anladım!
Decline