Enerji

ICCI açıldıICCI açıldıICCI 2011 Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı, 15-16-17 Haziran tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nin 9. ve 10. Salonlarında Enerji Bakanı Taner Yıldız tarafından  gerçekleşti. Enerji sektörünün önde gelen 200 firmasının katıldığı organizasyonu yaklaşık 10 bin sektör temsilcisi ziyaret etti.

Firmalara, B2B görüşmeler için Avrupa, Balkan ve Ortadoğu ülkelerinden İstanbul’a gelen 1000 kişilik hükümet heyetleri ile özel görüşme imkânları sunuldu.

Enerji Bakanı Taner Yıldız açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dünya enerji politikalarındaki değişimlerden biraz daha bağımsız olarak enerji kaynaklarını çeşitlendirmek, öncelikle yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmak adına değişmeyen çizgisini 8,5 yıldan bu yana sürdürdüğünü söyledi. Türkiye'nin ciddi bir değişim, dönüşüm ve gelişim gösterdiğini dile getiren Yıldız, "son 12 ayda yüzde 10,9'luk elektrik tüketim talebi artışı vardır. 2015 yılı projeksiyonu, Türkiye'ye sınır olan ülkelerin ekonomik büyüklüğünün ancak Türkiye kadar olabileceğini gösteriyor. O yüzden Türkiye'nin her konuda mazereti olabilir ama enerji tüketimi ile ilgili en ufak bir Açılış TöreniAçılış Töreniaksaklığa mazereti olamaz. O yüzden hemen yakın süreçte 3 milyar ton civarında yerli kömürün elektrik üretimi ile ilgili kaynak olarak kullanılmasında özel sektörün önü açılacaktır. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla ilgili lisans alanların üretime geçmesinden tutun bütün kaynakları 2023 yılına kadar mutlaka harekete geçirmiş olmamız lazım. Türkiye'nin büyüme hızına ulaşabilen dünyada üç ülke var. O yüzden Türkiye, büyüme hızlarını karşılayabilecek, enerjideki arz güvenliğini, bütün enerji kaynaklarıyla birlikte çevreye duyarlı olarak ve çevre Enerji BakanıEnerji Bakanıhassasiyetini kaybetmeden korumak ve kollamak durumundadır. Dünyada 26 nükleer santral ömrünü tamamladı ve kapatılması gerekiyor. Bu santrallerin, yapımı devam eden 69 tane inşaatı engellememesi gerekli. Aslında Türkiye ne istediğini gayet iyi bilmektedir. O hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor ve güvenlikle ilgili kat sayıları artırarak ileri teknolojiyle ilgili uygulamalara geçmek durumundadır. Elektrik dağıtım ve üretim hizmetlerindeki özelleştirmelerle ilgili politikalar devam edecek. İthal edilen petrol ve doğalgazın gelişen teknoloji ile birlikte yerli kaynaklar haline gelmesiyle ilgili çalışmalarda sürecektir. EPDK'ya yapılan 120 bin megavatlık lisans başvurularının siyasi istikrara duyulan güvenin özel sektör tarafından satın alınması anlamına gelmektedir, kamu üzerine düşeni her zaman yapmıştır, bundan sonra da yapacaktır." dedi.


Enerji Oscar’ları sahiplerini buldu

Enerji OskarıEnerji OskarıICCI 2011 kapsamında, Türkiye’de ilk defa enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketlere, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticilerine ve sivil toplum örgütlerine ödülleri takdim edildi. Enerji sektörünün Oscar’ları olarak nitelendirilen “Enerji Ödülleri 2010” ödülüne yaklaşık 65 kişi ve kurum layık görüldü.

Onur Ödülleri

ICCI 2011 kapsamında düzenlenen ‘Enerji Ödülleri 2010’ ödül töreninde enerji sektörüne yaptıkları katkılar ve olumlu çalışmalar sebebiyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Metin Kilci, EPDK Başkanı Hasan Köktaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen, Enerji İşleri (Emekli) Genel Müdürü Budak Dilli, Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü Genel Müdürü M. Kemal Büyükmıhçı, TÜRKOTED Başkanı Özkan Ağış, ETKB Enerji İşleri Genel Müdür Vekili Mustafa Çetin ve İTO Enerji Komisyonu Başkanı Ata CEYLAN’a Onur Ödülü verildi.

Taner YıldızTaner YıldızÖdül gecesinde ‘En Çevreci Yatırımcı’ kategorisinde Bilgin Enerji, Ortadoğu Enerji ve Polat Enerji ödülünü alırken, ‘En Cesur Yatırımcı’ kategorisinde ise Çolakoğlu Enerji, Çalık Enerji Limak Enerji ve Aksa Enerji ödüle layık görüldü.

‘En Yönlendirici Yatırımcı’ alanında ise EnerjiSA, Eskişehir OSB ve Ak Enerji; ‘En Yüksek Verimli Termik Tesis’ kategorisinde Can Enerji, Ereğli Demir Çelik ve Doğa Enerji, ‘En Başarılı Termik İyileştirme’ EÜAŞ Yeniköy ve Ambarlı Tesisleri, ENKA ve Baymina Enerji; ‘Yenilenebilir’ kategorisinde Zorlu Enerji, Demirer Enerji ve Ayen Enerji, Bereket Enerji ve Sanko ödül aldı. Jüri Özel Ödülü’ne ise Türk Telekom ve İÇDAŞ layık görüldü.

Eda PolatEda PolatBu yıl ilk defa ICCI 2011 kapsamında verilecek "Enerji Ödülleri”nin kategorileri ise şu şekilde belirlendi. Enerjiye Katkı Ödülleri ( Bilimsel Kategori, Enerji Piyasaları Kategorisi), Yılın Enerji Yatırımcısı Ödülleri ( Yılın En Çevreci Yatırımcısı, Yılın En Cesur Yatırımcısı, Yılın En Yönlendirici Yatırımcısı), Enerji Verimliliği Ödülleri ( En Yüksek Verimli Termik Tesis, En Başarılı Termik İyileştirme, Yenilenebilir Enerji Tesisi) kategorilerinde adaylar ödüle layık görüldü. Törende ayrıca Jüri Özel Ödülü ve Onur Ödülü verildi.


ICCI 2011 kapsamında MÜSİAD tarafından nükleer enerji tartışıldı

MÜSİAD Nükleer ToplantısıMÜSİAD Nükleer ToplantısıMÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Nail Olpak’ın oturum başkanlığını yaptığı panele İTÜ Enerji Enstitüsü’den Prof.Dr. Beril Tuğrul, Ankara Üniversitesi’nden Dr.Kamil Kayabalı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Cinergroup’tan Doç. Dr. Sami Demirbilek, Enerji Hukuku Araştırma Enstitüsü’nden Doç. Dr. Mehmet Özdamar ve Akkuyu Güç Santrali Elektrik Üretim A.Ş.’den Alexander SUPERFIN konuşmacı olarak katıldı.

Prof. Dr. Beril Tuğrul “Nükleer Enerji Değerlendirmesi ve Türkiye” başlıklı sunumunda nükleer enerjinin, ülkemizde son zamanlarda en çok üzerinde durulan konu haline geldiğini, nükleer enerjinin tercih edilmesindeki faktörlere bakılması gerektiğini söyledi. Beril Tuğrul, rekabet durumu, coğrafik, teknolojik etkenlerin iyi incelenmesi gerektiğini belirtti.

Prof. Dr. Kamil Kayabalı ise “Depremsellik Bakımından Nükleer Enerji Santralleri” başlıklı konuşmasında, Türkiye’nin deprem fay hatları üzerinde bulunduğunun yadsınamaz bir gerçek olduğunu vurgulayarak, bu durumun nükleer santrallerin kurulması için engel olmadığını söyledi.

Doç. Dr Mehmet Özdamar sunumunda “Nükleer Santrallerin İşletilmesinden Dolayı Hukuki Sorumluluk” konusunda bilgiler verdi ve Türkiye’de halihazırda nükleer santral olmamasına rağmen komşuları olan Ermenistan ve Bulgaristan’da bu santrallerin bulunduğuna dikkat çekti.

Alexander Superfin konuşmasında Türkiye’de nükleer santral kurulmasının hem Türkiye hem de yatırımcı için oldukça karlı bir girişim olacağını, nükleer santral inşaatının, ekonomik olarak istihdam sağlayarak yeni iş olanakları yaratacağını açıkladı.


ICCI 2011 de “Yatırımcı Perspektifinden Enerji Piyasası” Paneli

Yatırımcı PerspektifindenYatırımcı PerspektifindenPanelde Limak Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Polat Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat  enerji sektörü ile ilgili değerlendirmeler yaptı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen oturum başkanıydı.

Polat Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat panelde yaptığı konuşmada yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmaya devam edeceklerini belirterek, yenilenebilir enerji yatırımları konusunda süreçlerin yeterince hızlı olmadığını söyledi. Konuşmasında yatırım süreçlerinde üç önemli konuya dikkat çekmek istediğini vurgulayan Adnan Polat, yenilenebilir enerji alanların yeşil sertifikalandırma uygulamasına başlanmasının gerektiğine dikkat çekti. EPDK ve Enerji Bakanlığı’nın lisans alma kriterleriyle ilgili uygulamalarının önemli olduğunu ve yüzde 100 yerli katkısı konusunda gerekli bazı revizyonların ve düzenlemelerin yapılması gerektiğini işaret etti.

Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ise konuşmasında Türkiye’nin enerji borsası kurulmasında geç kaldığına inandığını ifade ederek, elektrik sektörünün topal bir halde olduğunu, kısa zamanda yürümeye başlaması hatta koşması gerektiğini söyledi. Devletin elektrik konusundaki özelleştirmeleri bir an önce tamamlaması gerektiğine dikkat çeken Nihat Özdemir, devletin özel sektörle rekabet etmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Nihat Özdemir ayrıca Türkiye’nin 2023 yılındaki enerji ihtiyacını karşılamak için en az 4 adet nükleer enerji santraline ihtiyaç olduğunu ve devletin bu santraller için 2011 yılında ihale açması gerektiğine inandığını belirtti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen ise panelin sonunda yaptığı açıklamada enerji sektöründeki yatırımcılara daha farklı enstrümanlar sunmak adına çalışmalar yaptıklarını, enerji borsasının hayata geçirilmesinin de Enerji Bakanlığı’nın yol haritasında bulunan bir proje olduğunu belirtti.


HESİAD panelinde hidroelektrik santralleri tartışıldı

Süreyya Yücel ÖzdenSüreyya Yücel ÖzdenHESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin A. Arman’ın açılış konuşmasıyla başlayan panelin oturum başkanlığını Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Başkanı Süreyya Yücel Özden yaptı. Panele Su Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Zekai Şen, ETKB Enerji İşleri (Emekli) Genel Müdürü Budak Dilli, ERE Enerji’den N. Nadi Bakır, Cuhruk Hukuk Bürosu’ndan Avukat Nihat Cuhruk, Birecik HES’ten Sami Sevinç ve Bereket Enerji’den Ceyhan Saldanlı konuşmacı olarak katıldı.

Su Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve İTÜ Öğretim Üyesi Zekai Şen panelde “Dünya ve Türkiye’de Hidroelektrik Temelinde Gelişmeler, Politikalar ve Önermeler” başlıklı bir sunum yaptı. Şen konuşmasında Türkiye’nin enerji çeşitliliği zengin bir ülke olduğunu ancak bu enerji çeşitliliğinin hayata geçirilmesi için gerekli alt yapının sağlanmasına ve kanun mevzuatlarının düzenlenmesine gerek olduğunu söyledi. Türkiye’de enerji çeşitliliğinin yanı sıra iklim çeşitliliğinin de olduğuna dikkat çeken Şen, Türkiye’nin enerji üretimi açısından olumlu bir durumda olduğunu ve doğru kaynakların doğru bir şekilde kullanması gerektiğini vurguladı.

ETKB Enerji İşleri (Emekli) Genel Müdürü Budak Dilli ise “Türkiye’de Hidroelektrik Potansiyelinin Değerlendirmesine Yönelik Politikalar ve Hedefler” isimli sunumunda devletin kalkınma politikalarında planladığı elektrik üretimi oranlarının yaşanan ekonomik ve diğer problemler yüzünden istenildiği düzeye ulaşamadığını belirtti. Bunun yanı sıra değişen konjonktur ile beraber kamu yükünün azaltılması adına özel sektörün de devreye girmesinin öngörüldüğünü sözlerine ekleyen Dilli, “Bugüne kadar HES’ler için DSİ’ye verilen ödenekler doğru bir şekilde kullanılmamıştır. 2002’de Dünya Bankası’ndan alınan 200 milyon kredi doğru bir şekilde kullanılarak 700 milyon dolarlık yatırım elde edildi” dedi.

ERE Enerji’den Yüksek Mühendis N. Nadi Bakır panelde “Türkiye’de Hidroelektrik Potansiyeli ve Hidroelektrik Yatırımlarının Dünü - Bugünü” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Bakır konuşmasında Türkiye’nin yüksek potansiyeline rağmen DSİ’nin kuruluşundan itibaren yıllık 200 MV üretim yaptığını söyledi. Bakır şöyle devam etti: “Üretim için özel sektörün teşvik edilmesi gerekmektedir, eğer özel sektöre fırsat verilirse üretime önemli katkı sağlayacaktır. Son zamanlarda tartışma konusu olan HES’lerin genel özellikleri göz önünde bulundurulduğunda yararları zararlarından oldukça fazladır. Örnek olarak; ekonomik açıdan Türk özel sektörünün gelişmesi ve çevreye verecek zararların minimum seviyede olmasını gösterebiliriz.”

Birecik HES’ten Sami Sevinç ise “Hidroelektrik Temelinde, Enerji Piyasasının Türkiye’deki Gelişimi” başlıklı sunumunu yaptı. Sevinç, HES konusunda söylenenin aksine Türkiye’de yeterince planlı bir program ve stratejiler olduğunu belirtti. 2023 yılına kadar gerekli çalışmalar yapıldığı takdirde elektrik üretiminde önemli artışlar sağlanabileceğine işaret eden Sevinç, “Yağışların çok olması üretimin de iyi olacağı anlamına gelmiyor. Önemli olan elde edilen suyun iyi bir şekilde üretime çevrilmesidir. 2003 ve 2004 yılında özel sektörde önemli gelişmeler oldu burada biriken finansın akışı ve proje portföyünün etkisi oldukça fazlaydı, ama bu gelişmelerin kimseyi hayalperestliğe sürüklememesi gerekir.”

Bereket Enerji’den Ceyhan Saldanlı da “Hidroelektrik Yatırımlarında Türkiye’de Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı sunumunu yaptı. Türkiye’de 1960’lı yıllarda nüfusun sadece yüzde 35’i elektrik imkanlarına sahipken günümüzde ise bu oranın yüzde 100’e yaklaştığını anlattı. Elektrik sorununun yerel değil küresel bir sorun olduğuna dikkat çeken Saldanlı, günümüzde dünyada 1.4 milyar kişinin elektrik şebekesinden yoksun durumda olduğunu açıkladı. Saldanlı konuşmasına şöyle devam etti: “Sadece Türkiye’de değil dünyada da tüketim talebi artmaktadır, şu an Çin’in elektrik tüketimi ABD’yi geçti. HES’lerde yaşanan problemler sanıldığı gibi HES’lerin kuruldukları yerlerle, ağırlıklarıyla ve çevreden gelen problemler yüzünden değil; yatırımcıların kendi aralarındaki problemlerden kaynaklanıyor.”


İklim Değişikliği Eylem Planı

İklim Değişikliği Oturumuİklim Değişikliği OturumuÇevre ve Orman Bakanlığı “İklim Değişikliği Çalışmalarının Getirdiği Fırsatlar ve Sorumluluklar” adını taşıyan özel bir oturum düzenledi.

ÇOB İklim Değişikliği Daire Başkanlığı Şube Müdür Vekili Sebahattin Dökmeci’nin yönettiği, “İklim Değişikliği Çalışmalarının Getirdiği Fırsatlar ve Sorumluluklar” başlıklı ilk oturumda, Kyoto Protokolü kapsamında Türkiye’nin ulusal ve uluslararası alanda attığı adımlar anlatıldı. Bu oturumda “İklim Değişikliği Uluslararası Müzakereler ve Beklentiler” başlıklı bir sunum yapan Sebahattin Dökmeci, Türkiye’nin yeni bir “İklim Vizyonu” oluşturduğunu belirterek, “Bu vizyon, ülkemizde düşük karbonlu bir toplum ve düşük karbonlu bir kalkınma modeli hedefliyor” vurgusunu yaptı. İklim Değişikliği Daire Başkanlığı uzmanlarından Tuğba İçmeli de İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı (İDUEP) hakkında detaylı bilgiler aktardı. İçmeli, iklim değişikliği ve karbon emisyonuyla ilgili tüm çalışmaların; özel sektör ile ilgili bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşlarından temsilcilerin oluşturduğu İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu tarafından gerçekleştirildiğini vurguladı. İçmeli, plan kapsamında alınan kararlar gereğince, enerji sektörünü de ilgilendiren İklim Değişikliği Ulusal Stratejisi’nin de hazırlandığını söyledi. Oturumda İklim Değişikliği Daire Başkanlığı uzmanlarından Evren Türkmenoğlu “Kyoto Protokolü Muhasebesi, AB Emisyon Ticareti Sistemi ve 2012 Yılı Sonrası Yeni Mekanizmalar”; Tuba Seyyah, “Türkiye Emisyon Ticareti Mekanizmasının Neresinde”, Gürcan Seçgel ise “İklim Değişikliği ve Karbon Ekonomisi” başlıklı birer sunum yaptılar.

ÇOB Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Eyüp Yahşi’nin yönettiği ikinci oturumda da “Çevre İzin ve Denetim Sistemi” ÇOB uzmanları tarafından detaylı biçimde anlatıldı. ÇOB Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Atık Yönetimi Daire Başkanı Mahir Erdem’in yönettiği “Atık Yönetiminin Enerji Sektörüne Yansımaları” başlıklı üçüncü özel oturumda ise “Yakma ve Düzenli Depolama Yönetmeliklerinin Enerji Sektörüne Etkileri”, “Atıkların Alternatif Yakıt Olarak Enerji Amaçlı Kullanımı”, “Atıktan Enerji Üretiminin Belediye Atıkları Yönetimi Açısından Değerlendirilmesi”, “Atıkların Biyometanizasyon Teknolojisi” ile “Atıkların Gazlaştırma ve Proliz Yöntemleri ile Enerji Sağlanması” gibi konular ele alındı. Oturumda özellikle atıkların geri dönüştürülerek ekonomiye yeniden kazandırılması alanında, atıktan enerji sağlanmasının, ülke kalkınmasında son derece önemli olduğu belirtildi.


Mimar ve Mühendisler Grubu, “Enerjide Yerli Üretim” konulu bir panel düzenledi

Mimar ve Mühendisler GrubuMimar ve Mühendisler GrubuEnerji Piyasası Denetleme Kurulu Üyesi Fatih Dönmez, TUBİTAK’tan Doç. Dr. Mustafa Tiriş, Enertürk A.Ş. Genel Müdürü Hakan Karabay ve TEMSAN Yönetim Kurulu Üyesi Halil Tokel’in konuşmacı olarak katıldığı panelin oturum başkanlığını Mimar ve Mühendisler Grubu Genel Başkanı Avni Çebi yürüttü.

“Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak stratejik hedeflerimiz arasında olmalı”

Oturumun açılış konuşmasında kısa bir bilgilendirmede bulunan MMG Genel Başkanı Avni Çebi, Türkiye’nin enerji ihtiyacını %75 oranında dış ülkelerden temin ettiğini, bu ithalat oranının 50 milyar dolar düzeyindeki cari açığımız içinde önemli bir paya sahip olduğunu ve Türkiye’nin bu konuda Ar-Ge destekli çalışmalar yürütmesi gerektiğini vurguladı.

Enerji Piyasası Denetleme Kurulu adına sunum yapan ve aynı zamanda bir MMG Üyesi olan Fatih Dönmez, Ar-Ge merkezli enerji üretimi faaliyetlerinin ülkemizde yeterli düzeyde olmamakla birlikte son 4 yıllık süreçte bu konuya büyük kaynak ayrıldığını ve çalışmaların en yoğun düzeye ulaştığını ifade ederek gelecekte Türkiye’nin enerji üretiminde yerli katkının önemli ölçüde artacağını vurguladı. EPDK Üyesi Fatih Dönmez “bir düzenleyici kurulun üyesi olarak, bu piyasanın en önemli sacayağının Ar-Ge ve teknoloji gelişimi olduğuna inandığım için yerli üretici, Ar-Ge ve hizmet sektörünün ortak çabası oluşmadan bu konuda bir ilerleme kaydedilemeyeceğini her zaman ifade etmişimdir” sözleriyle enerji üretiminde yerli katkının Ar-Ge çalışmalarına dayandığını ifade etti.

“Kamu desteği şart”

ENERTÜRK A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Karabay,  küçük rüzgâr türbinleri üretimi ve bu alanda sektörün yaşadığı sorunlar hakkında bilgi verdi.  

Dünya Rüzgar Enerjisi Birliği tarafından 2010 yılı sonu itibariyle açıklanan rakamlara göre kurulu rüzgar enerjisi gücünün 196 bin 630 megawatt düzeyinde olduğunu ifade eden Karabay, bu rakamın dünya üzerindeki elektrik ihtiyacının %2.5’ine tekabül ettiğini ve bu oranın giderek artmakta olduğunu belirtti. Sektöre son yıllarda yaptığı yatırımlarla kurulu rüzgâr enerjisi santralleri sıralamasında ilk sıraya yerleşen Çin’in enerji ihtiyacının büyük kısmını bu kaynaktan sağladığını sözlerine ekleyen Karabay, özel sektörün teşvik ve yönetmeliklerle desteklenmesi durumunda Türkiye’de de büyük işler başarmanın mümkün olduğunu kaydetti.

“Enerji sektöründe yeni teşvikler”

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mustafa Tiriş ise, TÜBİTAK tarafından sağlanan Ar-Ge destek programları hakkında bilgi verdi. Mustafa Tiriş, özellikle son 4 yılda yapılan çalışmalarla enerji sektörüne sağlanan teşvik ve desteklerin arttığını, enerji, su ve gıda alanlarında uygulamaya konmak üzere yeni programlar üzerinde çalışıldığını belirterek kısa vadeli gelecekte Türkiye’nin öncelikli meselelerinden birinin enerji olduğunu kaydetti.  

Yeni destek programı kapsamına göre;

-         Konvansiyonel Enerji Teknolojileri (Kömür, doğalgaz, petrol, hidroelektrik)

-         Yenilenebilir Enerji Teknolojileri (Rüzgar, güneş, biyokütle, jeotermal, v.d.)

-         Nükleer Enerji Teknolojileri

-         Enerji Depolama Teknolojileri

-         Enerji Verimliliği alanlarında yapılan Ar-Ge çalışmalarına yeni teşvikler planlanıyor.

Halen yürürlükte olan ve %100 oranında kamu desteğini içeren teşvikleri temin edebilecek çalışmaların da bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Mustafa Tiriş, bu konudaki bilgi eksikliği nedeniyle bahsedilen desteklerden yeteri kadar yararlanılamadığına işaret ederek bu eksikliği giderecek bir başka çalışmanın da gündemde olduğunu söyledi.

Yerli Enerji Sanayi ve TEMSAN Uygulamaları başlıklı konuşmasıyla panele konuk olan TEMSAN Yönetim Kurulu Üyesi Halil Tokel ise Türkiye’nin enerjide kaynak çeşitlendirmesi yaparken bir yandan da yerli enerji sektörünü geliştirmek için çalıştığını, enerji meselesinin son yıllarda bir hükümet politikası olarak benimsenmesi neticesinde bu çabanın arttığını söyledi. Önümüzdeki 20 yıl içinde 220 milyar dolarlık enerji yatırımı yapmayı planlayan Türkiye’nin gelecek vizyonuna değinen Halil Tokel, istikrarlı, kararlı ve planlı adımlar atmak suretiyle Türkiye’yi dünyanın enerji üretiminde ilk 10 ülke arasına sokmanın mümkün olduğunu belirtti.  

“Yapılacak bu büyük yatırımların ülkenin gelişmesi, yerli ve rekabetçi bir enerji sektörü oluşturmak için bir fırsat olarak görmeliyiz. Bu çerçevede küçük hidrolik santrallerin türbinlerini geliştirme ve üretimde belli bir kapasiteyi yakalayan TEMSAN üzerine düşeni yapmakta ve diğer sektörde yerli üreticilerle sinerji üretecek şekilde yapılanmaktadır.” diyen Tokel, zamanında TEMSAN’ın gelişmesi için doğru adımlar kararlı şekilde atılmış olsaydı Samsung ya da Phillips gibi bir dünya devine sahip olabileceğimizi sözlerine ekleyerek istikrar ve kararlılığın ne kadar önemli olduğunun altını çizdi.

{jcomments on}


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

dsc_0002
dsc_0002
dsc_0005
dsc_0005
dsc_0007
dsc_0007
dsc_0008
dsc_0008
dsc_0009
dsc_0009
dsc_0011
dsc_0011
dsc_0012
dsc_0012
dsc_0013
dsc_0013
dsc_0015
dsc_0015
dsc_0016
dsc_0016
dsc_0017
dsc_0017
dsc_0019
dsc_0019
dsc_0020
dsc_0020
dsc_0022
dsc_0022
dsc_0024
dsc_0024
dsc_0025
dsc_0025
dsc_0028
dsc_0028
dsc_0029
dsc_0029
dsc_0030
dsc_0030
dsc_0032
dsc_0032
dsc_0033
dsc_0033
dsc_0036
dsc_0036
dsc_0037
dsc_0037
dsc_0039
dsc_0039
dsc_0040
dsc_0040
dsc_0041
dsc_0041
dsc_0043
dsc_0043
dsc_0044
dsc_0044
dsc_0046
dsc_0046
dsc_0047
dsc_0047
dsc_0048
dsc_0048
dsc_0049
dsc_0049
dsc_0050
dsc_0050
dsc_0054
dsc_0054
dsc_0055
dsc_0055
dsc_0056
dsc_0056
dsc_0057
dsc_0057
dsc_0058
dsc_0058
dsc_0059
dsc_0059
dsc_0060
dsc_0060
dsc_0061
dsc_0061
dsc_0062
dsc_0062
dsc_0063
dsc_0063
dsc_0066
dsc_0066
dsc_0067
dsc_0067